Tonsillektomi sonrasında aktif kanama sonucu ölüm olgusunda ne karar verildi?

Sık tekrarlanan boğaz enfeksiyonu ve horlama şikayeti ile başvuran çocuk hastaya kronik tonsillit ve adenoid vejestasyon tanısı konularak tonsillektomi ameliyatı yapıldı ve hafif kanama şikayetleri olmakla birlikte aynı gün taburcu edildi. Ameliyat sonrası beşinci günde  doktoruna kanamada artış olduğu bildirildi. Doktor buz uygulaması yapılmasını önerip  hastayı kontrole çağırdı ve yedinci gün hastasının  muayenesini bizzat yaparak önerilerle hastayı evine gönderdi. Ameliyat sonrası onbirinci günde ağızdan aktif kanaması olan hasta acilen ameliyata alındı  fakat hasta bütün müdahalelere rağmen kanamaya bağlı aspirasyon sonucunda gelişen mekanik asfiksi sebebiyle öldü.

Doktor hakkında açılan ceza davasında Yüksek Sağlık Şurası’nın görüşüne başvuruldu. Yüksek Sağlık Şurası raporunda ”geç dönemde meydana gelen kanamanın ameliyat komplikasyonundan ziyade pıhtılaşma faktör defektinden meydana gelmiş olabileceği, bu nedenle hekimin cerrahi işlemde kusurunun bulunmadığı ancak ameliyat öncesi veya sonrası çocuk hastalıkları uzmanından kanama defekti açısından konsültasyon istememesi sebebiyle hekimin kusurlu olduğu” yönünde görüş bildirildi. Bu rapor üzerine doktor hakkında ceza mahkumiyetine karar verildi. Ancak Yargıtay Şura raporunu hüküm kurmaya elverişli bulmadı ve yerel mahkeme kararını doktor lehine bozdu.

Yargıtay, ölüm vakasında hekimi kusurlu gören Adli Tıp raporunu kabul etmedi

Akabinde yerel mahkemece Adli Tıp Genel Kurul’undan rapor alındı. Bu raporda ise Şura raporunun aksine mütalaa verildi. Verilen görüşte; ”Çocuğun operasyona alınmadan önce hemogram, kan grubu, kanama ve pıhtılaşma zamanı tetkiklerinin yapılmış olduğu, ameliyat sırasında ve sonrasında erken bir cerrahi komplikasyon görülmediği, postop yedinci günde yapılan kontrolünde yara dokusunun gelişmiş ve iyi olduğu, kanamaya ya da enfeksiyona dair bir bulgu tespit edilmediği, postop onbirinci günde komplikasyon olarak kanama meydana geldiği, bunun enfeksiyon veya yanlış beslenme (sert veya kesici gıdalar) gibi nedenlerle oluşabileceği, çocuğun postop onbirinci günde hastaneye götürüldüğünde genel durumunun kötü olduğu, acil tıbbi müdahalesinin yapılarak tekrar operasyona alındığı ve kanama kontrolünün yapıldığı ancak kısa süre sonra hayatını kaybettiği dikkate alındığında çocuğa uygulanan cerrahi ve tıbbi uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu, takip ve tedaviyi yapan sağlık personeli ve hastane yönetimine atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı” belirtildi.

Sağlık Şurası: Glokom ameliyatı ile gelişen enfeksiyona bağlı körlükte hekim kusursuz

Sonuçta mahkemece Adli Tıp Genel Kurulu kararı doğrultusunda beraat kararı verildi. Her ne kadar müteveffanın yakınlarınca karara itiraz edilmiş olsa da Yargıtay 12. Ceza Dairesi bu sefer yerel mahkeme kararını onadı.

İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr

. Av. Erkin Göçmen’i Twitter’da takip etmek için tıklayın >

. Av. Erkin Göçmen’i Facebook’ta takip etmek için tıklayın >

YORUMUNUZ VAR MI?

Label

İsim*

Email*

Δ

Label

İsim*

Email*

Δ

0 Yorum

Inline Feedbacks

Tüm yorumları gör