Yapay Tatlandırıcı Sukraloz, Kanser Tedavisini ve İmmünoterapinin Etkisini Zayıflatabilir

Yazan Hüseyin Kandemir
1 Ağustos 2025   |    2 Kasım 2025    |   Kategori: Güncel / Literatür, Kanser, Onkoloji Print

Yapay tatlandırıcı olarak yaygın şekilde kullanılan sukraloz, bağışıklık sisteminin kansere karşı mücadelesini zayıflatabilir. Cancer Discovery dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, sukraloz tüketimi, bağışıklık hücrelerinin işlevini bozarak immünoterapi tedavilerinin etkinliğini önemli oranda azaltıyor. Çalışma, özellikle ileri evre melanom ve akciğer kanseri (KHDAK) olan hastalarda sukraloz tüketiminin, anti-PD-1 immünoterapilerine verilen yanıtı düşürdüğünü ve sağkalımı olumsuz etkilediğini gösterdi.

Diyette Masum Görünen Bir Detay

Pittsburgh Üniversitesi ve UPMC Hillman Kanser Merkezi’nden araştırmacılar, yürüttükleri bu çalışmada, sukralozun bağışıklık sistemine dolaylı ama güçlü bir etkisi olduğunu ortaya koydu. Bu etkinin temelinde, sukralozun bağırsak mikrobiyotasını bozarak bağışıklık hücrelerinin işlevi için kritik olan arginin adlı amino asidin azalmasına neden olması yatıyor. Dr. Abby Overacre ve Dr. Diwakar Davar’ın eş başkanlığını yaptığı araştırma ekibi, sukralozun immünoterapiyi negatif etkisini daha önce bilinmeyen bir mekanizmayı çözerek ortaya çıkardı.

Yapay Zekâ ile Tasarlanan Proteinler, Kanser Hücrelerini Hedef Haline Getirip Yok Ediyor

Araştırmanının sonuçlarını yorumlayan Dr. Abby Overacre, şu bilgileri paylaştı: “Sukraloz bağırsak florasındaki bazı bakteri türlerinin artmasına yol açıyor. Bu bakteriler ise T hücresi fonksiyonu için gerekli bir amino asit olan argini parçalıyor. Arginin azaldığında ise T hücreleri düzgün çalışamıyor ve immünoterapi ilaçları etkisiz hale geliyor.”

Preklinik Bulgular: Sukraloz Tüketenlerde Tümörler Büyüdü

Melanom ve adenokarsinom modelleriyle yapılan deneylerde, sukraloz verilen deneklerde tümör hacmi büyüdü, T hücresi yanıtı zayıfladı ve sağkalım oranı düştü. Ancak dikkat çekici şekilde, bu olumsuz tablo tersine çevrilebildi: Sukraloz verilenlere arginin ya da vücutta arginine dönüşen sitrülin takviyesi yapıldığında, bağışıklık sistemi yeniden aktif hale geldi ve tedaviye yanıt düzeldi. Ayrıca, immünoterapilere olumlu yanıt veren deneklerden alınan dışkı ile yapılan mikrobiyota nakli de aynı olumlu etkiyi sağladı.

Klinik Bulgular: İnsan Verileriyle Uyumlu Sonuçlar

Araştırma ekibi, bulguların insan hastalar için ne kadar geçerli olduğunu görmek adına ileri evre melanom veya NSCLC tanılı 132 hastanın diyet verilerini inceledi. Hastalar, çay-kahveye eklenen tatlandırıcılar veya diyet içecekler gibi sukraloz içeren ürünleri ne sıklıkla tükettiklerini bildirdi. Sonuç önceki verilerle tam uyumluydu. Sukraloz tüketimi yüksek olan hastalarda immünoterapilere yanıt oranı ve genel sağkalım anlamlı ölçüde daha kötüydü. Bu olumsuzluk, kanser türü, evresi ve uygulanan tedavi kombinasyonlarından bağımsız olarak gözlemlendi.

Bağışıklık Sistemini Harekete Geçiren İmplant, Tedavisi Zor Kanserlerde Başarı Gösterdi

Beslenme ve tüketilen gıdaların kanser tedavisine etkisinin önemine işaret eden çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Diwakar Davar, “Sukralozun, farklı evrelerdeki ve farklı immünoterapi protokollerindeki kanser türlerinde tedavi etkinliğini engellediğini gördük. Bu durum, sukraloz tüketen hastalara özel besin takviyesi ya da prebiyotik destekler geliştirmemiz gerektiğini veya hastalara bu tür sakıncalı besinleri tüketmemesi gerektiği uyarısı yapmamızı gerektiriyor,” dedi.

Sakıncalı Etki Geri Döndürülebilir

Çalışmanın en dikkat çekici yönlerinden biri, sukralozun immünoterapi üzerindeki olumsuz etkisinin geri döndürülebilir olmasıydı. Araştırmacılar, basit besin takviyeleriyle – örneğin sitrülin desteğiyle – bu durumu iyileştirmenin mümkün olduğunu gösterdi. Pittsburgh araştırma ekibi şimdi, yüksek sukraloz tüketimi olan kanser hastalarında sitrülin takviyesinin bağışıklık yanıtını nasıl etkilediğini araştıracak bir klinik çalışma başlatmayı planlıyor. Ayrıca aspartam, sakkarin, ksilitol ve stevia gibi diğer yapay tatlandırıcıların immün sistemi nasıl etkilediğini inceleyen çalışmaları da gündemlerinde.

Araştırmanın Özeti

Sukraloz tüketimi, mikrobiyom bozulması yoluyla kanser immünoterapi yanıtını olumsuz etkiliyor
Bağırsak mikrobiyotasının bileşimi, kanserde immünoterapiye verilen yanıtla doğrudan ilişkilidir. Ancak beslenmenin mikrobiyota üzerindeki etkileri ve bunun bağışıklık sistemi aracılığıyla kansere karşı nasıl bir yanıt oluşturduğu henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada, yaygın olarak kullanılan kalorisiz bir tatlandırıcı olan sukralozun, mikrobiyota bileşimini değiştirdiğini, T hücresi metabolizmasını ve işlevini kısıtladığını ve hem kanserli fare modellerinde hem de anti-PD-1 bazlı immün kontrol noktası inhibitörleri (ICI) ile tedavi edilen ileri evre kanser hastalarında immünoterapiye yanıtı sınırladığını gösteriyoruz.

Pankreas Kanseri Tedavinde Başarıyı Arttıran Yeni Bir Kombinasyon Geliştirildi!

Sukraloz tüketimi, bağırsak mikrobiyotası tarafından erişilebilen arginin düzeylerinin azalması ile ilişkilidir. Ancak bu eksiklik, amino asit takviyesi veya immünoterapilere olumlu yanıt veren farelerden yapılan fekal mikrobiyota transferi (FMT) ile tamamen geri döndürülebilmektedir. Genel olarak, sukraloz tüketimi bağırsak mikrobiyotasını destabilize ederek T hücresi fonksiyonunun bozulmasına ve kanserde immünoterapi (ICI) yanıtının ortadan kalkmasına yol açmaktadır.

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla