Yargıtay bademcik ameliyatı için alınan onam formunu geçersiz saydı

Yazan Dr. Erkin Göçmen
Kategori: Hukuk / Mevzuat, Üye Yazıları Print

hukuk-yargi-karar-mahkeme-dava-cezaYargıtay bir özel hastanede yapılan bademcik ameliyatı sonrasında gelişen kanamanın durdurulamaması sonrasında, hastanın sevkedildiği özel hastanede geçirdiği süreç ve cerrahi müdahaleler neticesinde, dilinin bir kısmının kesilmesi, dişlerinin çekilmesi ve beslenme ve konuşma zorluğu çekilmesi olgusunda hekimi ve hastaneyi yetersiz onam almaktan dolayı sorumlu saydı. Yargıtay gerekçesinde aydınlatılmış onamda ispat külfetinin hekim ya da hastanede olduğuna da vurgu yapıldı.

Yerel Mahkeme Tazminatı Reddetti

Davaya konu olayda özel hastanede yapılan tonsillektomi ameliyatından sonra 4. günde hastada kanama gelişmişti. Davanın yerel mahkeme safhasında alınan birlirkişi raporunda bu türden geç oluşan kanamalarda kanamanın sebebinin ameliyat esnasında yapılan işlemler olamayacağı, ameliyat sonrası ameliyat sahasında gelişen nekrozdan dolayı kanamaların meydana geleceği, bunun da hekim tarafından öngörülemeyeceği ifade edilmişti. Yine yargılama sırasında alınan bir diğer bilirkişi raporunda ise ameliyat sonrası gerçekleşen kanamaların bu tür ameliyatların %1 i ile %10 u arasında oluşan komplikasyon niteliğinde olduğu kanaati belirtilmiş ve bu raporlar üzerine yerel mahkemece hastanın tazminat talebi reddedilmişti.

Danıştay, plastik cerrahı malpraktis davasında kusurlu buldu

Yargıtay: Komplikasyonlar Konusunda Aydınlatma Şart

Yüksek Mahkeme gerekçesinde bilirkişi raporları ile ameliyat sonrası meydana gelen kanamaların komplikasyon niteliğinde belirtilmiş olsa da hekim ve hastanenin komplikasyon nedeniyle sorumlu olmadığının kabulü için hastanın bu komplikasyon sonrası yaşadığı süreç ile ilgili ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmiş olmasının gerektiği vurgulandı.

Onam Formu Yetersiz

Yargıtay, “hasta onam formu”nun “ameliyatın riskleri” başlıklı bölümünde ameliyattan sonra ilk iki hafta içinde kanama oluşabileceği geç ortaya çıkan kanamalarda tekrar hastaneye yatırılarak müdahale edilebileceği, ameliyat edilebileceği ve kan kaybı nedeniyle de kan transfüzyonu gerekebileceği hususlarının açıkça yazılmış olmasına rağmen, davacının bu komplikasyon sonrası yoğun bakımda kalabileceği, sağ tarafını gereği gibi kullanamayabileceği, dilinin kesilip, dişlerinin sökülebileceği hususlarının formda açıkça yazılmadığını, bu durumda hastanın kanama sonrası yaşadığı sağlık sorunları ile ilgili yeterince aydınlatılmadığı ve hasta onam formunun yetersiz olduğuna karar verdi.

Biyotıp Sözleşmesine Atıf

Yüksek Mahkeme kararında Biyotıp Sözleşmesinin 5. maddesinde yer alan sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabileceği, bu kişiye, önceden, müdahalenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verileceği ve ilgili kişinin muvafakatını her zaman serbestçe geri alabileceği düzenlemesinde yer alan düzenlemesine gönderme yapıldı ve bunun Yargıtayın yerleşik uygulamasına paralel bir kural olduğuna vurgu yapıldı.

Ameliyat sonrası hastasını iyi takip etmeyen hekime meslekten men cezası

Ameliyata Rıza Göstermek Yeterli Değil

Yargıtay gerekçesinde, salt ameliyata rıza göstermenin yeterli olmadığını, ayrıca, komplikasyonların da izah edilmesi gerektiğinini belirterek Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 26. maddesine atıf yaptı.

TTB Yönetmeliğine Göre Doktor Kusurlu

Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının Aydınlatılmış Onam başlıklı 26. Maddesinin gerekçeye aynen aktarılan birinci fıkrasının metni şöyledir: “Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır.

Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

1 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Atıl Kutadgubil
Atıl Kutadgubil
7 yıl önce

Bundan sonra Yargıtay üyelerinin yakınlarına Tonisillektomi ameliyati yapmazlar artık.Onları mantığını anlamak mümkü değil..Hakimin yanlış kararı nedeniyle ceza aldığını,hapse girdiğini hiç duymadık

Araç çubuğuna atla