Kişisel verilerin kapsamı çok geniş
Gerçekten eposta adresinden, telefon numarasına, sağlık kayıtlarından ve kişisel tercihlere, IP numarasından nüfus kayıtlarına kadar oldukça geniş bir anlamı bulunan kişisel verilerin, özellikle bu verileri toplama ve kaydetme yetkisi bulunan kamu idarelerince muhafaza edilmesi ve gizliliklerine azami riayet edilmesi son derece önemli bir hal almıştır.
AYM: Kişiler idareye karşı korumasız bırakılamaz
Nitekim daha önce TÜİK’in veri toplamasıyla ilişkili bir Anayasa Mahkemesi kararında bir ülkede en güçlü veri tekelinin idare olduğu, bu gücün sınırlandırılmasının özel yaşamın ve düşünce ve kanaat özgürlüğünün korunması bakımından önemli olduğu ifade edildikten sonra, kişilerin, bilgi toplama, saklama, işleme ve değiştirme tekeli olan idareye ve diğer kişilere karşı korumasız bırakılamayacağı vurgulanmış ve bu hususta bir genel bir ilkesel çerçeve oluşturulmuştur.
AYM son kararı: SGK özel hastanelerden kişisel veri toplayabilir
Her ne kadar bu anayasal çerçeveyi kabul etmiş olsa da Anayasa Mahkemesi, son kararında, SGK ile sözleşme yapan hastanelerin hastalarına ait sağlık verilerini SGK’ya gönderme mecburiyetine ilişkin kanun hükmünü anayasaya aykırı bulmadı.
Anayasa Mahkemesi, Resmi Gazetede yayımlanan gerekçeli kararında, kişilerin özel hayatlarını ilgilendiren sağlık verilerinin SGK tarafından alınmasının özel hayatın gizliliği hakkının sınırlanması anlamına geldiğini kabul etti. Yine AYM gerekçesinde, bu sınırlamanın Anayasanın 13 üncü maddesinde öngörülen ilkelere aykırı olmaması ve kamu yararı ile özel hayatın gizliliği hakkı arasında adil bir denge kurulması gerektiğini de vurguladı ve kararında bu hususun mevcut olup olmadığını tartıştı.
Yüksek Mahkeme, gerekçesinde, SGK ile sözleşmesi olan hastanelerin kuruma göndermek zorunda oldukları bilgilerin, kurum ile hastaneler arasında yapılan sözleşme hükümlerinde yer alan bilgiler olduğunu, bu bilgilerin hastaların kimlik ve ikamet bilgilerini, tanı ve ön tanılarını, muayene, tetkik, tahlil, tedavi gibi sağlıkları ile ilgili bilgilerden oluştuğunu tespit etti.
SGK’nın veri toplaması demokratik toplum düzenine uygun
Sonuçta AYM, kurumun faaliyet alanındaki görevlerini yerine getirebilmesi için, sigorta işleyişiyle ilgili verilere ihtiyaç bulunduğunu, bu verilere sahip olmadan sağlık hizmetlerinden faydalanacak kişilerin tespiti, hastanelere ödeme yapılması, hastanelerin denetlenmesi ve sosyal güvenlik politikalarının geliştirilmesine yönelik çalışmaların mümkün olmadığını, bu nedenle yasada özel hayatın gizliliği hakkının, kamu yararı amacıyla sınırlandığını, bu sınırlamanın da demokratik toplum düzeninde gerekli bir müdahale olduğuna karar verdi. Keza gerekçede kamu yararı ile özel hayatın gizliliği hakkı arasında adil bir denge kurulduğunu, yasada ölçülülük ilkesine aykırı bir yan bulunmadığı vurgulandı.
Kişisel veriler yönetmelikle değil kanunla korunur
Ayrıca Yüksek Mahkeme, sağlık bilgilerinin ne şekilde korunacağı, ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi paylaşıma açılmayacak kişilerin tespitinin Çalışma Bakanlığınca yapılacağına ve bu kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl tutulacağının yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin hükmü ise anayasaya aykırı buldu.
AYM bu konudaki gerekçesinde ise kişisel verilerin ancak kanunla belirlenen kurallara göre korunacağını, bu konuda yönetmelikle düzenleme yapılmasının anayasanın kişisel verilerin kanunla korunması gerektiğine ilişkin anayasa kuralına aykırı olduğu yönünde hüküm kurdu.
İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?