Depresyonun farmakolojik tedavisi: Antidepresanlara ne zaman başlanmalı

Yazan Psk. Dr. Derya Gündoğdu
2 Aralık 2015   |    16 Kasım 2019    |   Kategori: Depresyon, Psikiyatri / Nöroloji, Tedavi Rehberleri, Üye Yazıları Print

ilac-tablet-hapDepresyon, duygusal, zihinsel ve bedensel pek çok belirtisi olan ve kişilerde ciddi yeti kayıpları yaratabilen ruhsal hastalık durumudur. Dünya Sağlık Örgütü, yaygınlığı giderek artan depresyonun en önemli sağlık sorunlarından birisi haline gelmekte olduğunu belirtiyor. Depresyonun en belirgin özelliği çökkün ruh hali ve zevk almada belirgin azalmadır, kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir; çevresine ilgisi azalır, iç sıkıntısı, huzursuzluk gibi duygular ön plana çıkar. Bu hisler kişinin günlük yaşantısına engel olur ve çok uzun sürebilirler. Depresyon ciddiye alınması ve mutlaka uygun bir tedavi verilmelidir. Bu yazıda odaklanacağımız konu başlıkları arasında şunlar olacak; antidepresanlara ne zaman başlanmalı, tedavinin süresi ve seçimi, selektif serotonin geri alım inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar, doğal ilaçlar, antidepresanların kombinasyonu, doğru antidepresanı seçimi…

Dozun, yararlı bir etki sağlayacak kadar yeterli olduğundan emin olunuz. Tedavi süresi yeterli olmalıdır. İlaç tedavisi, diğer tedavileri desteklemelidir (psikoterapötik destek).
Profilaksi, reküran depresyonda gereklidir.

Antidepresanlara ne zaman başlanmalıdır

Depresyonu ya da distimisi olan çoğu hasta antidepresanlardan fayda görürler. Ancak ilaç tedavisi, gereken şekilde ilaç araştırarak ve ilaçları değiştirerek kişiye göre belirlenmelidir. Eğer depresyon uzarsa doktor, şiddetin derecesine bakmaksızın, bir antidepresana başlamak üzere hazır olmalıdır. Antidepresanlar aynı zamanda fiziksel bir hastalıktan kaynaklanan depresyon hastalarında da faydalıdır.

Bazı araştırmalara göre ilaç tedavisi, uzayan yas reaksiyonlarında bazen faydalıdır.
İlaç tedavisinin etkinliği daima diğer eş zamanlı tedavilere de dayanır. Depresif hastaların tedavisinde, yalnız okazyonel olsa dahi kurulan kontağın devam ettirilmesi önemlidir. Karşılıklı olarak kararlaştırılan bir randevuya gelinmesi hasta için daha kolaydır. Bir antidepresana ilaveten, en yoğun anksiyete durumlarını sakinleştirmek için genellikle tedavinin başında bir anksiyolitik kullanımı gereklidir (uzun süreli kullanımın tehlikelerini unutmayınız!). Yalnız benzodiyazepinler, antidepresan etkiye sahip değildir.

Depresyon tedavinin süresi

Depresyon tedavisinin amacı daima semptomları tamamen iyileştirmektir. Hastaların yaklaşık olarak üçte ikisi, ilaçlara karşı net bir tepki gösterirler ve hastaların neredeyse yarısında semptomlar tamamen kaybolur (tam düzelme). İki hafta sonra, hastanın, uygulanan tedaviden fayda görüp görmediğinin değerlendirilmesi mümkündür. Eğer ilaca karşı bir tepki yoksa dozaj arttırılmalıdır ya da antidepresan ilacın türü değiştirilmelidir.

İlaç tepkisi, 6 haftaya kadar ilerlemelidir. Tam iyileşme sağlandığında, tam doz ile en az 6-9 ay daha devam ediniz. Dozaj, bireysel olarak ayarlanmalıdır; çok küçük bir doz etkili olmayabilir, çok büyük bir doz da etkiyi arttırmaz ancak yan etkileri şiddetlendirebilir (temel olarak trisiklik antidepresanlarla ilişkilidir). Tedavi, tekrarlayan depresyonun olası semptomlarını izlerken kademeli olarak sonlandırılmalıdır.

Depresyon nedir? Neden olur? Belirtileri, türleri ve tedavisi

Kronik depresyonda (distimi) kısa süreli tedavi dahi rahatlama sağlayabilir, örn. uyku bozuklukları için. Eğer hastada daha önceden ilaç tedavisine tepki veren bir depresif bozukluk (F33.x) geçmişi varsa, birkaç yıl süren bir idame tedavisinin uygulanması da gerekli olabilir. Üç depresyon epizotundan sonra, uzun idame tedavisi daima endikedir.

Depresyon tedavisinin seçimi: Ana gruplar

  • Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’ler)
  • Selektif geri dönüşümlü MAO-A inhibitörleri
  • Trisiklik serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri
  • Diğer antidepsanlar
  • İlaçlar, gerçek etkilerinden çok yan etkilerine göre farklılık gösterirler.
  • Serotonin geri alım inhibitörleri genellikle ilk tercihtir çünkü kullanımları kolaydır, yan etkileri azdır (özellikle yaşlı hastalarda) ve nispeten zararsızdır.
  • İlaç toleransı, yaşlı hastalarda önemli bir konudur. Bu nedenle trisiklik antidepresanlar, yalnız başka bir alternatif olmadığı durumlarda reçete edilmelidir.
  • Mirtazapin, mianserin, trazodon ya da trisiklik ilaçlar, uyku bozuklukları ya da anksiyete rahatsızlığı olan depresif hastalar için uygundur.

Farklı depresyon türlerindeki birinci basamak ilaçlar

  • Atipik (hipersomni, kilo alımı, anksiyete): serotonerjik ilaçlar (SSRI’ler), moklobemid
  • Melankolik (şiddetli anksiyete, insomni): noradrenerjik ilaçlar (SNRI’lar)
  • Psikotik: antipsikotik
  • Mevsimsel depresif bozukluk: ışın tedavisi, SSRI’ler
  • Lohusalık depresyonu: anne sütüne geçmeyen ilaçlar
  • Selektif serotonin geri alım inhibitörleri
  • Trisiklik antidepresanlar kadar etkilidirler.
  • Sedatif değillerdir ve kısa bir süre kullanılmak üzere tedavinin başına uyku ilaçlarına da gerek olabilir.
  • Etkileri, tedavinin başlangıcından sonra 2-3 hafta içerisinde görülür.
  • Eski antidepresanlardan önemli ölçüde daha pahalıdırlar.
  • Daha iyi ilaç uyumluluğu ile sonuçlanacak şekilde trisiklik ilaçlardan daha az yan etkilere neden olurlar.
  • Trisiklik ilaçlar ile kıyaslandığında en sık görülen yan etkiler; bulantı, iştah kaybı,terleme, vertigo,diyare, uyku bozuklukları, sinirlilik hali, tedirginlik ve anksiyetedir.
  • MAO inhibitörlerine geçiş durumunda, 2-5 haftalık bir “arınma” dönemi gereklidir.

Depresyon tedavisinde Sitalopram

  • Dozaj, genellikle sabahları alınangünlük 20–40mg’dir.Yaşlılar için, başlangıç dozu 10 mgve idame dozu da 20 mg’dir.
  • Sitalopram’ın QT aralığının doza ilişkili olarak uzadığının bulunmasından ötürü önerilen doz, özellikle en yüksek günlük doz 60 mg olduğunda, kullanılır.
  • Yarı ömür yaklaşık olarak 36 saattir.
  • Diğer ilaçlar ile belirgin etkileşimleri yoktur, hatta bazı nöroleptikler ile birlikte kullanıldığında dahi, sitalopram konsantrasyonunda bir artış gözlenmiştir ancak görünür bir klinik belirginliği yoktur.
  • Epilepsi hastalarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.

Depresyon tedavisi: Hangi yöntem etkili? Psikoterapi mi, ilaç tedavisi mi?

Depresyon tedavisinde Essitalopram

  • Essitalopram, sitalopramın S-enantiyomeridir ve serotonin geri alımının yüksek oranda spesifik bir inhibitörüdür.
  • Doz genellikle sabahları alınan şekilde günlük 10–20 mg’dir.
  • Yarı ömürü yaklaşık olarak 30 saattir.
  • Diğer ilaçlar ile belirgin etkileşimleri yoktur, hatta bazı nöroleptikler ile birlikte kullanıldığında dahi, essitalopram konsantrasyonunda bir artış gözlenmiştir ancak görünür bir klinik belirginliği yoktur.
  • Epilepsi hastalarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.

Depresyon tedavisinde Fluoksetin

  • Depresyon için doz, sabah ve gün içerisinde olmak üzere 1-2 doza bölünmüş olarak 24 saatte 20–40 mg’dir. Bulimia dozu, genellikle sabahları tek doz olacak şekilde 24 saatte 60 mg’dir.
  • Yarı ömür 2-4 gündür; aktif metabolitlerin yarı ömrü, önemli oranda daha uzundur.
  • Böbrek ya da karaciğer yetmezliği, fluoksetinin yarı ömrünü arttırabilir.
  • MAO inhibitörlerine geçildiğinde, en az 5 haftalık bir “arınma” dönemi gereklidir.
  • Karaciğer tarafından metabolize edilen birçok ilacın konsantrasyonunu belirgin şekilde arttırır, örn. trisiklik antidepresanlar, uzun etkili benzodiyazepinler, karbamazepin ve valproat.
  • Kinidin belirgin şekilde floksetinin konsantrasyonunu arttırır.

Depresyon tedavisinde Fluvoksamin

  • Doz, 24 saatte en fazla 300 mg olacak şekilde 100–200 mg’dir.
  • 150 mg’ı aşan dozlar genelde 2-3 doza bölünür. Başlangıç dozu, akşamları alınır
  • Ortalama yarı ömürü 20 saattir.
  • Yan etkiler, bu ilaç grubu için tipiktir, örn. bulantı, kusma, insomni ya da baş dönmesi, baş ağrısı, tremor ve vertigo.
  • Karaciğer tarafından metabolize edilen ilaçların klerensini gösterir. Beta-blokörler, haloperidol 2, kinidin ve varfarin ile belirgin etkileşimleri vardır.
  • Trisiklik ilaçların plazma konsnatrasyonlarını arttırabilir.
  • Karaciğer enzimlerinin ve kreatininin arttığı raporlanmıştır.
  • Nöbetlere karşı olan duyarlılık artabileceğinden ötürü epilepsi hastalarında dikkatli olunmalıdır.

Depresyon tedavisinde Paroksetin

  • İlk doz, sabahları 20 mg’dir. Doz, 10 mg’lik artışlarla 50 mg’ye kadar arttırılabilir. 65 yaşın üzerindeki hastalar için maksimum 40 mg’lik doz. Karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalar için güvenli doz, 24 saatte yaklaşık 20 mg’dir.
  • Yarı ömür, 24 saatte ortalanır ancak kişiye göre değişir.
  • Trisiklik antidepresanlar, fenotiyazin-tipi nöroleptikler, varfarin, simetidin, sınıf 1A ve 1C’ye ait anti-aritmi ilaçları (kuinidin, flekainid), fenitoin ve diğer antikonvülsanlar ile etkileşimler.

Paroksetin (Paxera, Paxil) nedir? Nasıl kullanılır? Yan etkileri

Depresyon tedavisinde Sertralin

  • İlk doz, sabah ya da akşam olmak üzere günde bir kez 50 mg’dir. Gerekli olması halinde doz, haftalar içerisinde 200 mg’ye kadar kademeli olarak arttırılabilir.
  • Yarı ömrü 36 saatte yarılanır.
  • Sertralinin psikomotor performansı üzerinde özel bir etkisi yoktur ancak hastalar daima araba ve tehlikeli makinelerin kullanımına karşı uyarılmalıdır.
  • Karaciğer tarafından metabolize edilen ilaçların klerensini belirgin etkilemez.
  • Bazı ilaçlar ile az miktarda etkileşimleri olabilir, örn. lityum dozu mümkün oluğu kadar düşük tutulmalıdır; aynı zamanda INR değeri de, artabileceğinden ötürü, varfarin tedavisi esnasında izlenmelidir.
  • Epilepsi hastalarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
  • Selektif geri dönüşümlü MAO-A inhibitörleri

Depresyon tedavisinde Moklobemid

  • Besinsel sınırlamalar olmadan kullanılabilecek olan selektif geri dönüşümlü MAO-A inhibitörü
  • Her türdeki depresyon için kullanılır.
  • Başlangıç dozu, günde iki kez 150 mg’dir.
  • Dikkate alınması gerekenler:
  • İyi tolere edilir
  • Hastayı aktive eder.
  • Yaşlılar için de uygundur
  • Gerekli olması durumunda anksiyolitikler ve antipsikotikler ile birlikte kullanılabilir; tedavinin başında benzodiyazepinler ile kombinasyon yapılması önerilebilir (aktive edici etki, insomniye neden olabilir).
  • Serotonin geri alım inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır; hem yeni selektif serotonin geri alım inhibitörlerini ve venlafaksini hem de klopramin ve trazodonu unutmayınız. Potent analjezikler (tramadol, petidin), Parkinson hastalığına özgü ilaçlar (selegilin ve rasagilin gibi MAO-B-inhibitörleri), migren için kullanılan triptanlar ve sigarayı bırakmak için kullanılan bupropion ile birlikte de kullanmayınız.
  • Selektif serotonin geri alım inhibitöründen moklobemid’e geçerken en az iki haftalık bir “arınma” dönemi gereklidir.
  • Farklı bir antidepresana geçiş yaparken, “arınma” dönemine gerek yoktur.
  • Sistemik olarak uygulanan sempatomimetiklerin etkisini arttırabilir ve uzatabilir.

Depresyon tedavisinde Trisiklik antidepresanlar

Ürünler: amitriptilin, klomipramin, doksepin, nortriptilin ve trimipramin

  • İlaçlar, uzun bir süredir pazarda yer almaktadır; çok sayıda araştırma ve uygulama deneyimleri mevcuttur.
  • Normal yetişkin dozu, 24 saatte 75–150 mg’dir. Çoğu vakada etkin olan günlük doz 150–300 mg’dir. Ancak, düşük doz tedavisinin etkinliğine ilişkin kanıtlar da vardır. Plazma konsantrasyonunun belirlenmesi, tedavinin izlenmesi için faydalıdır. 150 mg’lik günlük doz ile konsantrasyon halen hastaların %30’unda çok düşüktür.
  • Her akşam tek doz olarak uygulanabilir.
  • Antikolinerjik yan etkiler sık görülür.
  • Kuru ağız, Kabızlık, İdrar tutulumu, Diğer sık görülen yan etkiler, kilo alımını, sedasyonu ve ortostatik hipotansiyonu içerir.

Dikkate alınması gerekenler

Bu ilaçlar reçete edilirken kardiyovasküler hastalıklara dikkat edilmelidir. Kinin ile birlikte kullanım (örn. bacak krampları, için bazı preparat kombinasyonlarında bulunabilir) belirgin şekilde amitriptilin, klomipramin, nortriptilin ve trimipramin’in kandaki konsantrasyonunu arttırır. Aynı zamanda amitriptilin içeren preparat kombinasyonlarını da dikkate alınız. Bazı kombinasyonlar aynı zamanda perfenazin de içerebilir: kuinidin, bu ilacın konsantrasyonunun güvenli olmayan seviyelere (örn. aritmi riski) kadar arttırabilir.

Kısmen artan aritmi riski görülebilir. Kompanse kardiyak yetmezliği olan hastalar, trisiklik ilaçları kullanabilirler. Nöbet eşiği, epileptiklerde azaltılmıştır. Örn. lokal anestezide, adrenalin ve noradrenalinin potansisi belirgin şekilde artabilir. Alkol bağımlılığında kullanılmamalıdır (intoksikasyon riski). Olasılıkla teratojenik değildir ancak gebeliğin üçüncü trimesterinde kullanımından kaçınılmalıdır.

Beslenme ve depresyon! İşte depresyona iyi gelen besinler

Diğer antidepresanlar

Depresyon tedavisinde Agomelatin

  • Melatonin reseptörlerini (MT1 ve MT2) stimüle eden ve serotonin reseptörü 5-HT2C’yi inhibe eden kronobiyolojik ilaçtır.
  • Depresyon tedavisindeki başlangıç dozu, akşamları alınan 25 mg’dir. 2 hafta sonra doz, hastanın durumunda iyileşmeme olması halinde, 50 mg’ye çıkarılabilir.
  • 18 yaşın altındaki hastalar için ilaçlar önerilmez. 65 yaşın üzerindeki hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
  • Karaciğer fonksiyon testleri, başlangıçta ve 6, 12 ve 24 haftalık kullanım sonrasında yapılmalıdır. Gelişmiş testler de gerekli görüldükçe yapılır. Agomelatin kullanımı, karaciğer transaminazlarının serum konsnatrasyonunda 3-kat artış olması halinde sonlandırılmalıdır. Tekrarlı takip testleri ile konsantrasyonların normale döndüğü garanti edilmelidir.
  • Özellikle CYP1A2 (örn. östrojenler, propranolol, grepafloksasin, enoksasin) ve CYP2C9/19 enzimlerini inhibe eden ilaçlar ile etkileşimler söz konusudur.
  • Agomelatin kullanımı özellikle güçlü CYP1A2 inhibitörleri (örn. fluvoksamin ve siprofloksasin) ile birlikte kullanım durumunda kontraendikedir. Potansiyel olarak karaciğer hasarına neden olabilecek ilaçlar kullanan ya da fazla miktarda alkol alan hastalarda dikkat edilmelidir.
  • Yan etkiler örn. bulantı, vertigo, baş dönmesi ve anksiyeteyi içerir.
  • Birçok diğer antidepresan için tipik olan yan etkiler, örn. cinsel bozukluklar, kilo alımı ya da kardiyovasküler hasarlar, agomelatin ile kullanımda görülmez.

Depresyon tedavisinde Bupropion

  • Selektif noradrenalin ve dopamin geri alım inhibitörü, yalnız serotonin geri alımı üzerinde marjinal etkili ve iki monoamin oksidazların hiçbirinde etkili değildir.
  • Depresyon tedavisinin başlangıç dozu, yatmadan hemen önce 150 mg’dir.
  • İlaç, tedavinin başlangıcından 14 gün sonra etkisini göstermeye başlar. Eğer 150 mg doz ile 4 hafta içerisinde bir iyileşme yoksa doz, günde bir kez 300 mg’ye çıkarılabilir. Dozlar arasında daima 24 saatlik aralıklar olmalıdır. Tedavi, depresyonun tekrarlamasını önlemek amacıyla en erken 6 ay devam ettirilmelidir.
  • Tedavi, olası yoksunluk etkileri ya da sonlanım semptomlarından ötürü dikkatli bir şekilde bırakılmalıdır.
  • Eğer hastada hafif-orta şiddette karaciğer ya da böbrek yetmezliği varsa, önerilen günlük doz 150 mg’dir.
  • Bupropion’un, yaklaşık 20 saatlik yarı ömrü vardır ancak metabolitlerin bazılarının, neredeyse iki kat daha fazla yarı ömürleri olabilir.
  • İlaç, 18 yaşın altındaki hastalara verilmemelidir. Bazı yaşlı hastalar, istisnai olarak bupropion’un etkilerine karşı hassas olabilirler.
  • Hastada tedavi esnasında nöbetler olması durumunda ilacın kullanımı sonlandırılmalıdır.
  • Kontraendikasyonlar, özellikle bir nedenden ötürü nöbetlere karşı olan eğilimleri, CNS tümörünü, karaciğer sirozunu, gerçek ya da geçmiş bulimia ya da anoreksiya nevrozayı ve bir MAO inhibitörünün kullanımı içerir.
  • Hastanın aynı zamanda nöbet eşiğini düşüren ilaçlar kullanması durumunda dikkatli olunmalıdır. Bupropion kullanan hastalarda şiddetli hipersensitivite reaksiyonları da belirtilmiştir. Kardiyovasküler hastalıkları olan hastalara özel dikkat gösterilmesi gereklidir ve kan basınçları, tedavinin başlangıcında ve tedavi esnasında kontrol edilmelidir.
  • Hastalar, özellikle tedavinin başlangıç safhasında olmak üzere potansiyel intihar tehlikesinden ötürü dikkatli bir şekilde takip edilmelidirler.
  • Bupropion, CYP2D6 enzim sistemini inhibe eder ve dolayısıyla aynı metabolik yolu kullanan ilaçlar ile etkileşimlere sahiptir. Enzim inhibisyonu, son dozun alınmasından sonra en az bir hafta devam eder. Levodopa ya da amantadin alan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Bupropion tedavisi esnasında alkol alınmamalıdır.
  • İlacın, bir nikotin bandı ile birlikte kullanılması, kan basıncını yükseltir.
  • Gebelik esnasında bupropion yalnız özellikle önemli durumlarda kullanılmalıdır ve anne, ilacın kullanımı süresince bebeğini emzirmemelidir.
  • En sık görülen yan etkiler insomniyi ve baş ağrısını içerir. Diğerleri ise örn. hipersensitivite reaksiyonları, huzursuzluk, anksiyete, depresyon, anoreksiya, baş dönmesi, tremor, konsantrasyon güçlüğü, tat alamama, bazen ciddi olabilen kan basıncı artışları, kızarma, terleme, cilt kaşıntısı, deri döküntüsü, göğüs ağrısı, ateş, yorgunluk, ağız kuruluğu ve abdominal semptomları içerir.

Depresyonu önleyen besinler! Etkileri ve kullanım şekilleri

Depresyon tedavisinde Duloksetin

  • Serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörü, aynı zamanda zayıf bir dopamin geri alım inhibitörü. Histaminerjik, dopaminerjik, kolinerjik ya da adrenerjik reseptörler üzerinde belirgin etkisi yoktur.
  • Diğer bir endikasyon ise yetişkinlerde diyabetik nöropatik ağrı tedavisidir.
  • Başlangıç dozu günde 60 mg’dir, günlük maksimum 120 mg doz, eşit dozlara bölünebilir.
  • Tedavi tepkisi genellikle 2-4 hafta içerisinde sağlanır. Başlangıç dozu ile tepki alınamadıysa, daha yüksek bir dozun, tepkiyi arttırdığı hakkında klinik kanıtlar yoktur.
  • Dozun genellikle yaşlı hastaların tedavisinde ayarlanmasına gerek yoktur ancak özellikle maksimum doz (120 mg) kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
  • Yan etkiler bulantıyı, ağız kuruluğunu, kabızlığı, uykusuzluğu, uyku halini ve vertigoyu içerir.
  • Ergenler ya da çocuklar için uygun değildir
  • Gebelik ya da emzirme döneminde kullanılmaz
  • Karaciğer yetmezliği ya da şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmaz
  • Fluvoksamin, siprofloksasin, enoksasin gibi güçlü CYP1A2-inhibitörleri ile birlikte kullanılmaz
  • Kuidininin eşlik eden kullanımı, duloksetinin konsantrasyonunu arttırabilir.
  • MAO-inhibitörleri ile birlikte kullanılmaz

Depresyon tedavisinde Mianserin

  • Trisiklik ilaçlardan daha az yan etkiye neden olur.
  • Genellikle akşamları alınız.
  • Bazen tedavinin erken safhalarında ortaya çıkan belirgin ancak geçici yorgunluk, uygunluğa karşı hastanın cesaretini kırar.
  • Ölümcül zehirlenmelere neden olmaz. Yan etkiler
  • Temel olarak agranülositoz ve granülositopeni vakaları olan kemik iliği depresyonunun raporlarından ötürü, hastalara, enfeksiyon belirtilerinin görülmesi durumunda derhal doktorlarına danışmaları önerilir. Daha önce verilen tavsiyeler, tedavinin başlamasından sonra 4. ve 6. haftalarda rutin olarak lökositlerin kontrol edilmesini içerir.
  • Kinidin, belirgin olarak mianserin konsantrasyonunu arttırır.

Depresyon tedavisinde Milnasipran

  • Serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri
  • Genellikle günde iki kez 50 mg uygulanır.
  • Böbrek yetmezliğinde doz azaltılmalıdır.
  • Yarı ömür yaklaşık olarak 8 saattir. Kararlı durum, 2-3 gün sonra elde edilecektir.
  • Temel olarak değişmemiş halde renal yoldan atılır. Karaciğer yetmezliği, ilacın farmakokinetiğini belirgin olarak etkilemez.
  • Uyku bozukluklarında ve anksiyetede, genellikle semptomatik tedavi gereklidir.
  • İntihar eğilimine karşı daima dikkatli olunmalıdır. Hastanın psikomotor aktivitesi, depresyonun hafiflemesinden önce artabilir.
  • Kullanılmaması gereken durumlar
  • MAO-inhibitörleri, triptanlar (özellikle sumatriptan), digoks, epinefrin, norepinefrin, klonidin ve benzer ilaçlar ile birlikte
  • prostatik hiperplazide ve diğer ürojenital hastalıklarda
  • gebelik ve emzirme esnasında.
  • En sık görülen yan etkiler vertigo, hiperhidroz, anksiyete, sıcak basması ve disüriyi içerir. Aynı zamanda bulantı, kusma, antikolinerjik yan etkiler, tremor, palpitasyonlar ve ajitasyon da görülebilir. Kardiyovasküler yan etkiler, mevcut kardiyovasküler hastalıklar ya da ilgili ilaç tedavisi ile birlikte daha sık görülür.

Depresyon tedavisinde Mirtazapin

  • Başlangıç dozu 15 mg’dir ve zaman içerisinde gereken şekilde yavaş yavaş arttırılacaktır. Ortalama etkin doz 15–45 mg’dir. Yaşlılar için doz, yetişkinlerle aynıdır ancak tepki ve olası yan etkiler, yakından izlenmelidir.
  • İlaç genellikle yatmadan önce tek doz olarak alınır ya da bazen sabah ve akşam olmak üzere iki eşit doza ayrılarak alınır.
  • Tedaviye karşı tepki, semptomların, somatik depresyon sendromunun özelliklerini içermesi durumunda en iyidir: anhedoni, psikomotor inhibisyonu, uyku bozuklukları, ilgisizlik, intihar düşünceleri ve akşamları, sabah olduğundan daha iyi bir ruh haline sahip olma.
  • 20-40 sa olan yarı ömür, böbrek ya da karaciğer yetmezliği ile uzar.
  • Alkol ve benzodiyadepinlerin etkilerini arttırabilir.
  • MAO inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır.
  • Konsantrasyonu ve uyanıklık halini bozabilir.
  • Yan etkiler: iştah artması ve kilo alımı, yorgunluk, (ortostatik) hipotansiyon, mani, nöbet atakları, tremor, miyoklonus, ödem, akut kemik iliği depresyonu, artan serum transaminaz seviyesi ve eksantemdir.

Depresyon tedavisinde Reboksetin

  • Reboksetin selektif ve potent bir noradrenalin geri alım inhibitörüdür. İlaç aynı zamanda çok zayıf bir serotonin geri alım inhibitörüdür.
  • Yetişkinler için başlangıç dozu, günde iki kez 4 mg’dir. Günlük doz, 3-4 hafta sonra 10 mg’ye kadar arttırılabilir. Maksimum günlük doz 12 mg’dir. İlaç, yaşlılarda kullanım için önerilmez.
  • İlaç, hipnotikten ziyade aktive edicidir.
  • Yan etkiler ağız kuruluğunu, kabızlığı, insomniyi ve hiperhidrozu içerir.
  • İlaç, epilepsi hastaları ya da şiddetli somatik hastalıkları olan hastalar için uygun değildir. Benign prostatik hiperplazi, glokom ya da kardiyak hastalıkları olan hastalar için kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
  • İlaç, CYP2D6dışındaki enzimler yoluyla metabolize edilen ilaçlar ile dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
  • MAO inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır.
  • Gebelik ve emzirme süresince kontraendikedir
  • İlacın etkinliği, araştırmalar yoluyla güvenilir şekilde doğrulanmamıştır 6.

Depresyon tedavisinde Trazodon

  • Trisiklik antidepresanları kullanamayan hafif-orta şiddette depresyonu olan hastalar için endikedir.
  • Kardiyovasküler etkiler, trisiklik antidepresanlar ile kıyaslandığında daha hafiftir.
  • Yan etkiler, ortostatik hipotansiyonu ve priapizmi içerir.
  • Maksimum doz, 24 saatte üç doza bölünmüş olan toplam 600 mg’dir.

Depresyon tedavisinde Venlafaksin

  • Venlafaksin Bgenellikle günde iki kez 37,5 mg olmak üzere, olası en küçük doz ile başlanır. Normal doz, günde bir kez 75 mg’dir. Gerekli olması durumunda doz, dört günlük aralıklarla 75 mg artış ile 225 mg’ye kadar ya da şiddetli depresif hastalarda, 375 mg’ye kadar arttırılabilir. Maksimum önerilen doz, günde üç kez 125 mg’dir. Hastanın bir ay süresince semptomsuz olması durumunda genellikle doz azaltılır ve hatta yarıya düşürülür yalnız semptomların yeniden meydana gelmediğinden emin olunmalıdır. Yaşlı hastaların tedavisinde özel dikkat ve bakım sağlanmalıdır.
  • Tedavi dikkatli bir şekilde ve en az 2 haftada bir azalan dozlarla sonlandırılmalıdır. Sonlanım semptomları bulantı, vertigo, baş ağrısı, uyku bozuklukları, genel malazi, anksiyete ve kas spazmlarını içerebilir.
  • MAO inhibitörleri ile birlikte kullanmayınız.
  • Kan basıncını yükseltebilir bu nedenle venlafaksin alan tüm hastalar için rutin kan basıncı izlemesi önerilir. Kalp hastalarına özel dikkat gösterilmelidir, ani kardiyak ölçümler, venlafaksin kullanıcıları arasında, bazı diğer antidepresanları kullanan hastalardan daha sık görülmez.
  • Miktürisyon, akut açı kapanması glokomu, artan intraoküler basınç, düşük kan basıncı ya da kardiyak şikayetleri olan hastalarda düzenli sağlık kontrollerinin yapılması gerekmektedir. Manik-depresif psikozun depresif dönemi, venlafaksin tedavisi esnasında manik olarak değişebilir.
  • Olası yan etkiler vertigo, insomni, yorgunluk, sinirlilik hali, GI-yolu semptomları, baş ağrısı, kardiyovasküler semptomlar (artan kan basıncı dahil), iştah artışı ve kilo alımı, CNS semptomları, uyum zorlukları, artan idrara çıkma sıklığı, cinsel bozukluklar, terleme ve zayıflıktır.
  • Venlafaksin, MAO inhibitörlerine geçişten en az 1 hafta önce sonlandırılmalıdır.
  • Kuinidin, paroksetin, ketokonazol, eritromisin, verapamil ve simetidin gibi karaciğer yoluyla metabolize edilen birçok ilaç ile etkileşimi vardır.

Depresyon tedavisinde Sulpirid

  • Antidepresan etkisi olan bir nöroleptiktir.
  • En etkili olan yetişkin dozu, günlük 50-400 mg aralığındadır.
  • Akşam dozunun uyku bozukluklarına neden olabileceğinden ötürü sabah ve gün içinde uygulanır.
  • Yan etkiler, artan prolaktin salgılamasından kaynaklanan süt salgılamasını, iştah artışını ve kilo alımını ve okazyonel motor huzursuzluklarını (akatizi) içerir.
  • Tardif diskinezi; özellikle yaşlılarda olmak üzere, uzun süreli kullanımda oluşabilir.
  • Uzayan bir süre boyunca kalırsa, kalıcı hale gelir. Tardif diskinezinin ilk belirtisi genellikle dudakları şapırdatmaktır. Genellikle sulpiridin hemen sonlandırılması durumunda düzelir.

Depresyon tedavisinde Doğal ilaçlar

Hypericum ekstreleri

  • Hypericum ekstreleri (sarı kantaron); plasebodan çok daha etkilidir ve hafif-orta şiddetteki depresif semptomların tedavisi için standart antidepresanlara benzer şekilde etkin oldukları görülmektedir.
  • Ekstre, serum konsantrasyonunu ve dolayısıyla siklosporin, digoksin, oral kontraseptifler, teofilin, varfarin ve indinavir gibi birlikte kullanılan ilaçların etkinliğini azaltabilir.

Antidepresanların kombinasyonu

Psikotik depresyonda hastanın delüzyonları ya da halüsinasyonları olması durumunda bir nöroleptik, bir antidepresan ile kombine edilmelidir, örn. perfenazin, risperidon ya da olanzapin. Eğer bir trisiklik antidepresanın uygun olan bir dozuna karşı verilen tepki yetersiz ise, lityum ile kombine edilebilir. Eğer tepki halen yetersiz ise, az ancak yavaş artan dozlarda tiroid hormonu da ilave edilebilir. Tepki genellikle birkaç hafta içerisinde görülür. Trisiklik antidepresanlar aynı zamanda selektif serotonin geri alım inhibitörleri (ya da tersi) ile kombine edilebilir.

Diğer antidepresanlar (bir MAO-A inhibitörü değil); eğer sedatif antidepresan, depresyon tedavisinde yeteri kadar etkili değilse, dikkatli bir şekilde depresyonu ve uyku bozuklukları olan bir hasta için reçete edilen sedatif bir antidepresan ile kombine edilebilir. Serotoninin sendromu riski unutulmamalıdır ve yoğun terleme, ataksi, ajitasyon, vertigo, hiperrefleksi, miyoklonus, tremor, diyare, koordinasyon bozuklukları, vücut sıcaklığında artış, mental konfüzyon ya da hipomani gibi semptomların ortaya çıkması durumunda hasta, tedaviyi bırakma ve doktoru ya da acil servis birimleri ile irtibata geçme konusunda bilgilendirilir.

Selektif geri dönüşümlü MAO-A inhibitörleri, serotonin sendromu riskinden ötürü, diğer antidepresanlar ile kombine edilmemelidir. Fluoksetin, fluvoksamin ve paroksetin, karaciğerin metabolizmasını yavaşlatarak, trisiklik antidepresanların plazma konsantrasyonunun iki katından fazla olabilir.

Kaynaklar:
Daniel DG, Randolph C, Jaskiw G, Handel S, Williams T, Abi-Dargham A, Shoaf S, Egan M, Elkashef A, Liboff S. Coadministration of fluvoxamine increases serum concentrations of haloperidol. J Clin Psychopharmacol 1994 Oct;14(5):340-3. PubMed
Bonnet U. Moclobemide: therapeutic use and clinical studies. CNS Drug Rev 2003 Spring;9(1):97-140.
Paykel ES. Continuation and maintenance therapy in depression. Br Med Bull 2001;57():145-59.
Szegedi A, Jansen WT, van Willigenburg AP, van der Meulen E, Stassen HH, Thase ME. Early improvement in the first 2 weeks as a predictor of treatment outcome in patients with major depressive disorder: a meta-analysis including 6562 patients. J Clin Psychiatry 2009 Mar;70(3):344-53. 

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla