İnsomnia depresyondan kalbe kadar pek çok soruna yol açabiliyor

Yazan Hatice Pala Kaya
20 Eylül 2018   |    17 Ocak 2020    |   Kategori: Psikiyatri / Nöroloji, Üye Yazıları, Uyku Sorunları Print

İnsomnia (uykusuzluk) yaşam kalitesini olumsuz etkileyen birçok hastalığın habercisi olduğunu belirten Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztura, uyku bozukluğunun başta beden sağlığı olmak üzere psikolojik ve zihinsel sağlığı da olumsuz etkilediğini söyledi. Kısa uyku süresinin kalp-damar hastalıkları, metabolik sorunlar, zihinsel fonksiyonlarda etkilenme, inme, depresyon ve anksiyete riskini arttırdığına işaret eden  Prof. Dr. Öztura, uykunun beyin ve tüm bedensel fonksiyonlar üzerine önemli düzeltici/bakım yapıcı etkileri olduğunu vurguladı.

Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Öztura, çeşitli hastalıklara zemin hazırlayan insomniadan korunma yolları hakkında bilgi verdi.

Normal erişkin bir insanın günlük uyku ihtiyacı kaç saattir?

Prof. Dr. Öztura: Sağlıklı bir erişkinin ortalama uyku süresi hafta içi 7, hafta sonu ise 8 saat civarındadır. Sağlıklı kişilerin ortalama uyku sürelerinden daha kısa ya da daha uzun uyuyan bireyler olabilir. Ancak bilimsel olarak belirlenmiş ‘Uyunması gerekli uyku süresi’ diye bir kavramdan bahsetmek çok mümkün değil. Yapılan çalışmalar insanların yaklaşık olarak % 10’unun 6 saatten daha az uyuduğunu, diğer bir %10’luk kesiminin ise 9 saatten fazla uyuduğu gösteriyor. Kısa uyku süresi kalp-damar hastalıkları, metabolik sorunlar, zihinsel fonksiyonlarda etkilenme, inme, depresyon ve anksiyete riskini arttırıyor.

Kişiler arasında normal uyku özellikleri ve zamanlaması açısından farklılıklar var mıdır?

Prof. Dr. Öztura: Sağlıklı kişilerin uyku süre ve alışkanlıkları farklı olabilir. Eğer özel durumlar yoksa sağlıklı kişiler, hafta içi 24.00-07.00, hafta sonları da 01.00-09.00 saatleri arasında uyurlar. Ancak uyku zamanlaması açısından bu saatlerden birkaç saat erken yatıp erken kalkan ya da birkaç saat geç yatıp geç kalkan sağlıklı kişiler de mevcuttur. Günlük uyku döngüsü biyolojik saat olarak tanımlanan sirkadyen sistem bağlantılı olarak ortaya çıkar. Son dönemde yapılan çalışmalar, sirkadyen sistemin neredeyse tüm bedensel fonksiyonlarla bağlantılı olduğu gösteriyor.

Sağlıklı bir uykunun sırrı ne? Uykusuzluğa karşı pratik çözümler ve öneriler

İnsanların genelinde biyolojik saat birbirine benzer şekilde çalışır. Daha az sayıda insan ise gece birkaç saat daha geç yatıp daha geç (baykuş tipi); ya da birkaç saat erken yatıp daha erken kalkar (tavuk tipi). Özellikle baykuş tipi uyku ritmi olan insanlarda yaşam koşullarının yoğunluğu ya da teknolojik dünyanın sonuçlarından biri olan sosyal medya kullanımı nedeniyle gece yatma saatleri 4-6 saat gecikebiliyor. Bunu bağlı olarak da sabah okul ya da iş için erken saatlerde uyanma zorluğu ve gün içi aşırı uykululuk görülebiliyor.

İnsomnia (uykusuzluk) nedir?

İnsomnia (uykusuzluk) uyku için yeterli zaman ve olanak olmasına karşın, uykuyu başlatma ve sürdürmede güçlük, uyku süre ve kalitesinde etkilenme, bu durumun sık tekrarlaması ve günlük işlevleri etkilemesi durumudur.

Türkiye’de insomnia hangi sıklıkta görülmektedir? Bu konuda bir rakam vermek mümkün mü? Görülme sıklığı artıyor mu?

Prof. Dr. Öztura: Türkiye’de insomnia sıklığına yönelik yapılmış en kapsamlı çalışma, Türk Uyku Tıbbı Derneği desteği ile TAPES çalışması alt veri grubuyla Dr. G. Benbir ve arkadaşları tarafından yapılan insomnia çalışmasıdır. 4758 hasta ile yapılan bu çalışmada, insomnia sıklığı 25-44 yaş grubunda % 11.7, 45-64 yaş grubunda ise %13.8 olarak saptandı. Çeşitli çalışmalar yaşam biçimi değişimi ile bu oranın arttığını gösteriyor.

Yapılan çalışmalar kentlerin kalabalıklaşması ve gittikçe genişlemesiyle yolculuk sürelerinin uzadığını, yaşam koşullarının zorlaşmasıyla da çalışma saatlerinin arttığını ve bunun sonucunda da ortalama uyku sürelerinin gittikçe kısaldığını ortaya koyuyor. Kuzey Amerika’da yapılan bir çalışma, insanların 100 yıl öncesine göre yaklaşık iki saat daha kısa uyuduğu gösteriyor.

İnsomnisi olan kişiler genellikle hangi yakınmalarla doktora başvuruyorlar? Belirtileri hakkında bilgi verir misiniz?

Prof. Dr. Öztura: Hastalar genellikle hekime, uykuya dalamama, uyuduklarında yeterli süre ve derinlikte uyuyamama, sabah planlanan ve istenilenden daha erken uyanma belirtileriyle başvuruyor. Sonuçta hastalar yorgunluk, halsizlik, bellek sorunları, iş ve okul başarısında etkilenme, huzursuzluk, gün içi uykululuk hissi, enerji ve motivasyon azalmasından yakınıyor. Hastalar kendilerini sürekli yorgun ve uykusuz hissettikleri için günlük hayatlarında diğer bireylerle ilişkilerinde de ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Hava kirliliği beyin sağlığını tehdit ediyor ve inmeye neden oluyor!

İş yaşamında motivasyonsuzluk hali nedeniyle iş ilişkileri ve üretkenlikleri ciddi olarak etkilenebiliyor. Bu huzursuzluk ve mutsuzluk hali ev içi ilişkilere de yansıyor. Evde özellikle akşam saatlerinden itibaren hastanın yarattığı uyuyamama endişesinin yol açtığı gerginlik ve uykuya dalmasını engelleyici faktörlere karşı gösterdiği çabadan tüm ev ortamı olumsuz etkileniyor. Hastayla birlikte yaşayan kişiler için gece yaklaşan uyku saati bir stres unsuruna dönüşüyor.

Bir kişiye insomnia tanısı hangi incelemeler sonucu konulur?

Prof. Dr. Öztura: İnsomnia tanısı anamnezle konulur. Hasta öyküsünde, uykuya dalma ve sürdürme güçlüğü, istenilenden kısa ve kalitesiz uyuma yakınması ve bunun sonucunda ortaya çıkan gündüz belirtilerinin varlığı aranır. Ancak tüm gece boyunca uykuyla ilişkili beyin, kalp, solunum ve diğer bedensel işlevlerin değerlendirildiği ‘polisomnografi’ incelemesi de özel durumlarda insomnia ön tanılı hastalarda kullanılabilmektedir.

Polisomnografi, ağırlıklı olarak uykuda solunum bozukluklarının, uykuda ortaya çıkan anormal hareket ve davranışların araştırılması ile solunumsal uyku bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Bu test, uyku merkezlerinde hastaların bir gece yatırılarak tüm gece boyunca uykularının izlemesi şeklinde gerçekleştirilir. Test öncesi hastanın 15 günlük uyku günlüğü istenir. Ardından saat 20.00 gibi uyku merkezine çağrılan hasta gerekli elektrot yerleştirme işlemlerinden sonra olağan uyku saatinde yatağa alınır ve tüm gece uykusu kayıtlanır. Daha sonra bu kayıtlar uyku uzmanı tarafından değerlendirilir ve raporlanır.

İnsomni tipleri nelerdir, açıklar mısınız?

Prof. Dr. Öztura: İnsomnia temel olarak süre bazında ikiye ayrılır: Üç aydan kısa ve üç aydan uzun süreli insomnia… Akut uykusuzluk olarak tanımlanan tablo 3 aydan kısa süreli olup genellikle bir stresör olay nedeniyle (deprem gibi) ortaya çıkar. Kronik insomnia olarak tanımlanan üç aydan uzun süreli insomnia tipinin tanımlanmış alt tipleri de mevcuttur. Kronik insomnianın en sık görülen alt tipi öğrenilmiş uykusuzluk olarak tanımlanan psikofizyolojik insomniadır. Psikofizyolojik insomnialı hastalarda temel özellik; artmış bir uyarılmışlık durumu ve uyku engelleyen öğrenilmiş düşüncelerdir.

Toplum sağlığını tehdit eden obezite sağlık harcamalarını da %22 artırıyor

Hastalarda yoğun bir uyuyamama endişesi vardır. Uykuya dalma güçlüğüne rağmen televizyon seyretme gibi pasif durumlarda uykuya dalmalarında sorun görülmez. Öğrenilmiş insomnialı hastalarda yoğun bir anksiyete mevcuttur ve bunu sonucunda ev ve iş yaşamı ile ilgili sorunlar sık olarak ortaya çıkar. Uyku algılama bozukluğu ya da paradoksal insomniada ise uyuyamadıkları yakınmasıyla başvuran hastalarda yapılan tüm değerlendirmeler normal saptanır; yapılan polisomnografi incelemesinde uykularının normal sınırlar içinde olduğu görülür.

Hangi kişiler uykusuzluğa daha yatkındır? Uykusuzluğu hazırlayan faktörler nelerdir?

Prof. Dr. Öztura: Yapılan çalışmalar insomnia için risk faktörlerinin ileri yaş, kadın cinsiyet ve eşlik eden hastalıkları olan bireyler olduğunu gösteriyor.

Uykusuzluk ruhsal sağlığımızı da bozabilir mi? İnsomnili kişilerde depresyon gelişme sıklığı nedir?

Prof. Dr. Öztura: İnsomnia, anksiyete bozukluğu başta olmak üzere birçok psikiyatrik rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olduğu gibi psikiyatrik hastalıklarda da insomnia, sağlıklı bireylerden daha sık görülmekte. İnsomnialı hastalarda anksiyete bozukluğu ve depresyon, sağlıklı bireylere oranla daha sık görülmektedir. Psikiyatrik hastalık tablolarında özellikle; depresyon ve mani’de insomnia çok sıktır ve temel belirtilerdendir.

Uykusuzluğun süreklilik kazanmasına, kronikleşmesine neler neden olur?

Prof. Dr. Öztura: İnsomnia yakınmasının kronikleşmesine sıklıkla, hastanın tedavi amacıyla bir sağlık kurumuna geç başvurması/başvurmaması ya da yeterli etkinlik ve sürede tedavi edilmemesi neden oluyor. Toplumumuzda hekime başvurmadan ilaç kullanımı çok sık. Özellikle eş-dost tavsiyesiyle kullanım yaygın olarak görülüyor. İnsomnia hastalarında bu durum klinik tablonun ağırlaşmasına ve tedavi uyumunun azalmasına neden oluyor. Hasta belki de hekimin tedavide kullanabileceği ilaçları, uygun doz ve sürede kullanmamasına rağmen, etkisiz olduğu gerekçesiyle reddedebiliyor.

Televizyon ve bilgisayarın uykuya etkisi nedir? Bunlar da uyku kalitesini bozar mı?

Prof. Dr. Öztura: Teknolojik gelişmeler ve bunun yaşam biçiminde neden olduğu değişiklikler öncelikle uykuya başlama saatini ve uyku derinliğini etkiliyor. Akşamları televizyon, bilgisayar ve akıllı telefon kullanım süreleri uzuyor. Sabahları da erken kalkma ve işe yetişme güçlükleriyle uyku süreleri kısalıyor ve uyku kalitesi gittikçe daha fazla kötüleşiyor. Özellikle akşam yatma saatlerine yakın zihinsel performansın yüksek olduğu aktiviteler (bilgisayar oyunları, sosyal medyadaki yoğun iletişim trafiği gibi) çocuk ve gençlerin uyku saatlerini geriye atıyor ve uykuya dalmalarını zorlaştırıyor.

İnsomnia nasıl tedavi edilir? uyku ilacı çözüm olabilir mi?

Prof. Dr. Öztura: İnsomnia tedavisi öncelikle bir uyku uzmanına başvurarak, gerekli değerlendirmelerin yapılmasından sonra planlanmalı. İnsomnianın değerlendirilmesi ve incelemelerden sonra öncelikle, uyku ile ilgili düzenlemelerin, ardından ilaç tedavisinin planlanması gerekir. İlaç tedavisi insomniada tek başına etkin değildir. Yalnızca uyutucu etkisinden faydalanılan bir ilaç alarak hasta kısa süreli rahatlamış hissetse de, klinik tablo tam aksine ağırlaşarak bir süre sonra tekrarlanabilir.

İnsomnia tedavisinde öncelikle uyku hijyen kurallarının uygulanması gerekir. Uyku hijyen kuralları temel olarak akşamları uyku gelmeden yatağa gitmeme, yarım saatten fazla uykuyu beklememe, sabahları düzenli uyanma ve gün içi uykularından kaçınma davranışlarından oluşur. Diğer basamak gevşeme teknikleri ve uyaran kontrolünün öğrenilmesidir. Bunda amaç akşam uyku saati yaklaştıkça fiziksel ve ruhsal gevşemenin sağlanması, self-kontrol ile istenmeyen düşüncelerden uzaklaşmanın öğrenilmesidir.

Sadece ilaç tedavisi erken dönemde sorunları çözse de uzun dönemde klinik tablo eskisinden daha şiddetli olarak tekrar ortaya çıkacaktır. İlaç tedavisinin yan etkileri; özellikle uyku ilaçlarını artık etkisi olarak tanımlanan, sabah daha belirgin olan ve gün boyu azalarak devam eden sersemlik, uyku hali günlük hayatta ciddi sorunlara yol açabilmektedir.

Tedavi edilmeyen uyku hastalıkları ne gibi problemlere yol açar?

Prof. Dr. Öztura: İnsomnianın kronikleşerek ağırlaşması, bireylerin öncelikle özel yaşamını, ardından iş hayatını etkiliyor. Evde hastalar özellikle akşam saatlerinde, sürekli olarak uyumaya yönelik uğraşlar ve uykuya dalmayı engelleyici önlemlerle uğraşmaya başlıyor; sonuçta kişinin ev içindeki işlevselliği etkilenerek sosyal hayatında ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Benzer etkilenme iş yaşamı içinde geçerli.

Hasta gün içinde kendini sürekli yorgun ve halsiz hissediyor, iş verimi düşüyor, kolay sinirlenerek iş ortamında huzursuzluklara yol açabiliyor. Eğer belli bir cihaz kullanarak dikkat gerektiren bir iş yapıyorsa, iş kazası riski de artıyor. Yine benzer şekilde uykusuzluk trafik kazalarının da en önemli sebepleri arasında.

Uykusuzluk, obezite ve diyabet gibi başka hastalıkların da ikincil nedeni olabilir mi?

Prof. Dr. Öztura: Yapılan çalışmalarda genel ortalamadan daha kısa uyuyan bireylerde kalp ve endokrinolojik hastalık sıklığının arttığı, yine bu hastalarda felç, depresyon ve anksiyetenin daha fazla görüldüğü saptanmıştır.

Uykusuzluk tedavisinde klinik yaklaşım!

Uykunun beyin ve tüm bedensel fonksiyonlar üzerine önemli düzeltici/bakım yapıcı etkileri mevcuttur. Altı saatten daha kısa uyuyan insanlarda ise bu düzeltici/bakım yapıcı fonksiyonlarda azalmalar ortaya çıktığı kabul edilmektedir.

Uykusuzluk çekenlere ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz? İnsomniadan korunma yolları nelerdir?

Prof. Dr. Öztura: Uykusuzluk yakınması olan kişilerin öncelikle bir uyku uzmanına başvurması önemli. Hiç hekime başvurmamak kadar, kulaktan dolma bilgiler ya da yoğun poliklinik ortamında uyutucu özelliği olan ilaçların alınarak kullanımı da benzer şekilde sakıncalar içerir. Düzenli bir uyku-uyanıklık içeren yaşam biçiminin öncelikli olarak korunması, akşam geç saatlere doğru yoğun fiziksel ve zihinsel aktivitelerin azaltılması, yaşam yoğunluğunda uyku süresini kısaltarak zaman kazanma çabalarından kaçınılması en önemli koruyucu önlemler olarak sıralanabilir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla