Korona virüs ile ilgili yanlış bilgilere dayalı panik, virüsten çok daha tehlikeli!

Yazan Hatice Pala Kaya
11 Mart 2020   |    23 Mart 2020    |   Kategori: Enfeksiyonlar, Sağlık Gündemi Print

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Korana virüsü (Kovid-19) hızla yayılmaya devam ediyor. Salgın dünya genelinde bir halk sağlığı krizi haline gelirken virüsle ilgili gerçek dışı bilgiler de giderek daha büyük bir soruna dönüşüyor. Küresel bir tehdide dönüşen koronavirüs salgınıyla ilgili spekülatif bilgilerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Düzen Sağlık Grubu İmmunoloji Birim Sorumlusu Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu, DSÖ ve Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ile konunun uzmanları dışında yapılan bilimsel verilere dayanmayan açıklamalara itibar edilmemesinin önemine dikkati çekti.

“Bu tür salgınlarda yanlış bilgilere dayalı panik, virüsten çok daha tehlikeli olabilir. Panik olmadan önce doğru olduğundan emin olmak gerekir” diyen Dr. Tutku Taşkınoğlu, Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtladı.

Dünya son yıllarda kısa aralıklarla farklı virüslerle tanışıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Virüsler insanları yüzyıllardır enfekte ediyorlar ama son zamanlarda aslında hayvanlarda enfeksiyon yaptığını bildiğimiz virüsler bir şekilde ara konakçı bulup, insanları da enfekte etmektedir. Bunun birçok sebebi olabilir; çevre koşullarının değişmesi ile çok rahat mutasyona uğrayan bu basit canlılar bizi enfekte etme yeteneği kazanıyor olabilirler. Elbette giderek globalleşen dünyada bizimle birlikte kolayca seyahat ederek yayılmaları da çok hızlı olmaktadır.

Koronavirüs REHBERİ: Nasıl bulaşır? Belirtileri, korunma yöntemleri ve tedavisi

Korona virüs insanlara nereden bulaştığı, kaynağı bulundu mu? Virüsle ilgili şu anda ne biliyoruz?

Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu: Şu anda SARS-CoV-2 olarak isimlendirdiğimiz bu virüs, 2003 yılında yarasalarda zaten bildiğimiz bir virüstü ama bir şekilde kendine ara konakçı buldu ve insanlara bulaştı. Çok kısa bir süre sonra da insandan insana geçtiğini fark ettik. Bu ara konakçı aslına bakarsanız hala net değildir ama yılanlar veya pangolinler olabileceği konusunda pek çok spekülasyon yapıldı, ancak bu doğrulanmadı.

SARS-CoV-2’nin ara konağının kimliği bilinmemekle birlikte, araştırmacılar gizemli hayvanın salgının merkez üssü olan Wuhan’da canlı bir hayvan pazarı olduğundan şüphelenilmiştir. Daha sonra Çin devlet medyası raporlarında “pis ve dağınık” olarak nitelendirilen pazarda çok çeşitli deniz ürünleri ve canlı hayvanlar satılıyor.

İlk SARS-CoV-2 enfeksiyonların çoğu orada çalışan kişilerdi. Ama daha sonra The Lancet’te yayınlanan ve salgında ilk 41 vakayı açıklayan bir rapor, SARS-CoV-2 ile hastalanan en erken tanımlanmış kişinin pazarla hiçbir bağlantısı olmadığını göstermiştir. Bu vaka 1 Aralık 2019’da semptomları olan biriydi.

Hastanın ailesinin hiçbiri hastalanmadı ve salgındaki diğer vakalarla hiçbir bağı yoktu. Bunun önemi; hala salgının nihai kaynağını bilemediğimizi göstermesidir. Salgın artmaya başladığında bahsi geçen pazar Çinli yetkililer tarafından kapatıldı ve sterilize edildi.

Korona virüs’ün kaç türü var?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Korona virüsler, adlarını, dış yüzeylerini süsleyen, mikroskop altında bir taca (korona) benzeyen çivili proteinlerden alan büyük bir virüs ailesidir. Bir aile olarak, insanlar da dahil olmak üzere çok çeşitli hayvanlarda bulunur ve hastalık yaparlar.

SARS-CoV-2’nin keşfiyle birlikte insanları enfekte ettiği bilinen Korona virüs sayısı 7 olmuştur. Dört tanesi (229E, OC43, NL63 ve HKU1) insanlarda kış aylarında enfeksiyon yapar ve çoğunlukla hafif derecede üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur.

https://www.medikalakademi.com.tr/koronavirues-vaka-sayisi-120-bine-ulasti-salginda-anlik-olarak-son-durum/

Diğer üçü, son zamanlarda hayvan konakçılarından insanlara geçen ve daha ciddi hastalıklara yol açan Korona virüslerdir. Bunlar arasında SARS-CoV-2’nin yanı sıra Ortadoğu Solunum Sendromu’na (MERS) neden olan MERS-CoV ve ciddi akut solunum sendromu yapan SARS’a neden olan SARS-CoV sayılabilir.

Bu virüslerin üçünün de çok sayıda Korona virüs suşuna sahip olan yarasalardan, bir ara hayvan konakçı yoluyla insanlara taşındığı düşünülmektedir. SARS-CoV-2 de ciddi akut solunum sendromu yapan bir virüstür ve daha önce birkaç kez salgın yapan SARS-CoV ile aynı aileden (beta Korona virüs) gelmektedir.

Koronavirüsün bulaşma yollarını ve belirtileri nelerdir?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: İnsanlarda SARS-CoV-2, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından COVID-19 olarak adlandırılan bir hastalığa neden olur.  Virüs, damlacık yolu ile bulaşır. Damlacık yolu ile virüs 1 metre uzaklığa kadar havada kalabilir.

Hastalardan 1 metre uzakta kalmak gerekir. Virüs ile karşılaştıktan sonra inkübasyon süresi 2-26 gün (ortalama 5 gün) COVID-19 bir dizi semptoma sahiptir. Her gün yeni şeyler öğrendiğimiz bir virüs olduğu için bilmediğimiz semptomları olabilir.

Şimdiye kadar, hafif veya potansiyel olarak asemptomatik vakalardan ılımlı pnömoni, şiddetli pnömoni, solunum sıkıntısı, organ yetmezliği ve bazıları için ölüme kadar uzanıyor gibi görünüyor. Birçok vaka ateş, yorgunluk ve öksürük gibi hafif solunum semptomları ile başlıyor. Çoğu vaka kötüye gitmez, ancak bazıları ciddi bir hastalığa dönüşür.

Çin’deki laboratuvarda onaylanmış 60 bine yakın COVID-19 hastasının verilerine göre, yaygın semptomların özeti şöyle: %88 ateş, %68’inde kuru öksürük, %38’inde yorgunluk, %33 balgam, %19’unda nefes darlığı, %15’inde eklem veya kas ağrısı, %14’ünde boğaz ağrısı, %14 baş ağrısı, % 5’inde bulantı veya kusma % 5’inde burun tıkanıklığı, %4’ünde ishal vardı. Bu veriler, salgın ve müdahale çabalarını değerlendirmek üzere Şubat ayında birkaç hafta boyunca ülkeyi gezen DSÖ tarafından bir raporda yayınlanmıştır.

Yayılma hızı insandan insana çok hızlı mı, ne kadar bulaşıcı?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Virüslerin yol açtığı riskin büyüklüğünü değerlendirmek için anlaşılması gereken üç parametre vardır:

  1. Yayılma/bulaşma hızı (Ro); tek bir vakadan kaç kişiye bulaştığı 1’in altında Ro olan bir salgın yavaş yavaş kaybolacaktır.
  2. Ölüm oranı; ölümle sonuçlanan vakaların yüzdesi
  3. Asemptomatik vakadan bulaş olup olmadığının belirlenmesi

Peki SARS-CoV-2 ne kadar bulaşıcıdır?

DSÖ (23 Ocak’ta) virüsün Ro’ını 1.4 ile 2.5 arasında olduğu tahmin ediyordu. Ama şuanda 2.24 ile 3.58 arasında olduğu düşünülmektedir. Karşılaştırma yapmak istersek mevsimsel grip Ro 1.3 ve SARS için 2.0’dır. Mesela; kızamık için Ro 12’dir mutlak aşılama gerektirir.

Prof. Dr. Ceyhan: Koronavirüs için tüm kurumları kapsayan pandemi planları yapılmalı!

Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenler hangi yaş grubunda?

Kronik akciğer ve kalp hastalığı olanlar için risk daha yüksek mi?

Uzm. Dr.  Taşkınoğlu: Ağır hastalanma ve ölme riski yaş ve altta yatan sağlık koşulları ile artar. Yukarıda tartışılan vaka grubunda, en yüksek ölüm oranları 60 yaş ve üstü idi.

Koronavirüs yaşa göre ölüm oranları

Yaş Ölüm Oranı
80 yaş üstü % 14.8
70-79 yaş % 8.0
60-69 yaş % 3.6
50-59 yaş % 1.3
40-49 yaş % 0.4
10-39 yaş % 0.2
0-9 0-9 yaş arasındaki küçük çocuklar  şu ana kadar ölüm saptanmamıştır

Bazı altta yatan hastalığı olanlarda da ölüm oranları çok daha yüksekti. Şaşırtıcı bir şekilde, erkeklerin ölüm oranı kadınlardan daha yüksekti. Çalışmada, ölüm oranı yetişkin erkek hastalarda %2,8’i kadın hastalarda %1,7.

Koronavirüs ve kronik hastalığı olanlarda ölüm oranları

Hastalık Ölüm Oranı
Kardiyovasküler Hastalık  % 10.5
Diyabet % 7.5
Kronik Akciğer Hastalıkları  % 6.3
Hipertansiyon  % 6
Kanser % 5.6
Sağlıklı bireyler % 0.9

Risk gruplarına grip ve Pnömokok aşısı tavsiye eder misiniz?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Mevsimsel grip aşısı ve Pnömokok aşısı, COVID-19’nin neden olduğu hastalıklara karşı korumaz ama aynı anda iki hastalığı bir arada geçirmenizi önlemek açısından önemlidir ve daha ağır COVID-19 geçirmenize engel olabilir.

Yaşlı insanlar, bağışıklığı düşük olan kişilerin ciddi enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olduğunu göz önünde bulundurursak, bu kişilerin sadece korona değil influenza başta olmak üzere tüm solunum yolu hastalıkları için risk altında olduğunu söyleyebilir miyiz?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Kesinlikle evet. Bu grup bağışıklık sistemi zayıfladığı için gençlere göre daha enfeksiyonlara açıktır ve tüm viral hastalıkları daha ağır geçirirler.

Korona virüs Türkiye’ye geldiğinde Çin’deki gibi ölüm oranları korkutucu düzeyde olabilir mi ? Virüse karşı hazırlıklı mıyız?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Sağlık Bakanlığı, DSÖ salgın dediği anda önlemlerini hızla aldı ve şimdiye kadar da durumu gayet güzel yönetti. Şu an için virüs ülkemize henüz girmedi gibi gözüküyor. Girdiğinde de eminim alınan önlemlerle çok daha az vaka ve ölüm oranları ile atlatabileceğimizi düşünüyorum. Mevsimsel grip kadar veya biraz üstünde vaka sayıları gözükebilir. Ama daha fazla olmayacaktır diye umut ediyorum.

Pandemi nedir? Koronavirüsün (Covid-19) pandemiye dönüşme riski var mı?

Bu ve tüm virüslerde asıl mesele hijyen kurallarını kişisel düzeyde uygulayabilmektir. Halk sağlığı çalışmaları yapan Sağlık Bakanlığı sizi bir yere kadar koruyabilir. Sizin kendinizi ve çevrenizi korumak için doğru kişisel önlemler almanız gerekir.

Koronavirüs tedbirleri mevsimsel grip vakalarını azalttı mı?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Şu anda böyle bir şey yok. Mevsimsel grip ve diğer solunum yolu virüsleri vaka sayıları geçen senelerden farklı değil. Ama elbette halkın dikkati ve farkındalığı arttığı için daha hafif seyrettiği ve daha hızlı tanı konup iyileşildiği düşünülebilir.

Ülkeler karantinalar, seyahat kısıtlamaları gibi önlemler alıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın aldığı önlemleri değerlendirir misiniz, yeterli mi?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Kesinlikle yeterli gözüküyor. Yapılması gereken ‘’olası vaka’’ ve ‘’kesin vaka’’ tanımlarının doğru yapılmasıdır. Halk sağlığı Genel Müdürlüğü 25 Şubat’ta bilimsel raporunu güncellemiş ve olası Vaka tanımında yer alan “Çin Halk Cumhuriyeti başta olmak üzere hastalığın artış eğilimi gösterdiği ülkelere (Çin Halk Cumhuriyeti, Singapur, İran, Tayland, Japonya, Hong Kong, Güney Kore) İtalya’yı eklemiştir.

Test çalışması tek merkezde yapılmaktadır. Ülkemize giriş yapanlar hızla semptomları yönünden kontrol edilip gerekiyorsa olası vaka olarak test çalışılması için sağlık Bakanlığı kontrolünde takibe alınmaktadır. Asemptomatik vakaların atlanmaması için de Sağlık Bakanlığı tarafından yolculuktan dönen herkes telefon ile sık sık sorgulanarak yönlendirilmektedir. Ama bu virüs ile ilgili her gün yeni bir şey öğreniyoruz ve bizi şaşırtacak farklı bir semptomla kendini gösterebilir ve o zaman bu kontroller yetersiz kalabilir. Ama bunu DSÖ de dahil olmak üzere kimse öngörememektedir.

Korona virüsün tedavisi var mı?

Koronavirüs için tedavide kullanılabilecek antivirüs ilaçlar var mı?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Çeşitli antiviraller deneniyor ama henüz netleşen bir tedavi yolu bulunamadı.

Bilim dünyası aşı geliştirmek için zamanla yarışıyor. Amerika aşıyı hayvanlar üzerinde denemeye başladığını açıkladı. Aşı salgına yetişir mi?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Şu anda COVID-19’de dahil olmak üzere Korona virüslere karşı aşı yoktur. Aşıların geliştirilmesi zaman alır. Birçok ilaç şirketi aşı adayları üzerinde çalışmaktadır. Ancak, herhangi bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi aylar alacaktır, çünkü güvenliğini ve etkinliğini belirlemek için kapsamlı testlerden geçmesi gerekir.

Koronavirüs en çok kimi tehdit ediyor? Hangi hastalıklar riski artırıyor?

Koronavirüsten korunma yolları

  • Ellerinizi sık sık yıkayın! Ellerinizi düzenli olarak sabun ve su ile yıkayın veya alkol bazlı dezenfektanla temizleyin
  • Sosyal mesafeyi koruyun! Kendinizle öksüren veya hapşıran herkes arasında en az 1 metre mesafe bırakın.
  • Göz, burun ve ağza dokunmaktan kaçının. Elleriniz ile her yere dokunursunuz ve dokunduğunuz yerdeki virüsler ellerinize bulaşabilir. Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunduğunuzda bu virüsleri kendinize taşımış olursunuz. Bu da hasta olmanıza sebep olur.

Dezenfektan nedir? Nasıl kullanılır? Koronavirüse karşı koruma etkisi

  • Solunum hijyenine dikkat edin. Sizin ve çevrenizdeki insanların iyi bir solunum hijyeni uyguladığından emin olun. Yani, öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda ağzınızı ve burnunuzu, mendil veya dirseğiniz ile kapatın. Ardından kullanılmış mendili hemen atın.
  • Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çekiyorsanız, erken tıbbi yardım alın
  • Kendinizi iyi hissetmiyorsanız evde kalın. Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çekiyorsanız, tıbbi yardım alın.
  • Cansız yüzeylerin temizliğini yapın. Cansız yüzeylerde kaç saat canlı kalabildiği net bilinmediğinden hastalık şüphesi olan kişilerin kullandığı cisimler ve yüzeyler %10 sulandırılmış çamaşır suyu ile temizlenmelidir.

Merdiven altı üretilen el dezenfektanları için ne gibi uyarılarda bulunabilirsiniz? İnsan sağlığına zararları nelerdir? Dezenfektan yerine kolonya kullanmak daha etkili olabilir mi?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Enfeksiyondan korunmak için kullanılan el dezenfektanlarının belli miktarda alkol (%60) içermesi gerekmektedir. İçeriklerinde kullanılacak yanlış bir madde cildimizde tahrişlere ve zedelenmelere neden olabilir. Elimizin doğal florasını bozabilir ve bizi korumak yerine enfeksiyonlara daha açık hale getirebilir.

Bu nedenle doğru dezenfektanlar kullanmak çok önemlidir. Kolonya %70 alkol içeriyorsa dezenfektan olarak elbette kullanılabilir. Ama alkolsüz kolonyanın koruyuculuğu olmayacaktır. Ellerimizi yıkamanın hepsinden daha kıymetli olduğunu unutmayalım. Diğerleri ellerimizi yıkayamadığımız zamanlarda alternatif olabilir.

Kimlere maske takmasını önerirsiniz?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Sağlıklıysanız maske takmanıza gerek yoktur. Yüz maskelerini hastalar takmalıdır. Öksürüyorsanız veya hapşırıyorsanız maske takın. Maske takmakta amaç, hasta olanlardan sağlıklılara enfeksiyon yayılmasını önlemeye çalışmaktır. Ama sağlıklı bireylerin maske takması onları enfeksiyondan korumaz hatta yanlış kullanımlar daha çabuk enfekte olmanıza neden olabilir.

‘Kelle paça’ tüketmek Koronavirüsten korur mu?

Virüsün bu gıdalarla önlenebileceği iddialarına yaklaşımınız nedir?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Virüslerden korunmak için sağlıklı beslenmek, bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirecek prebiyotikler, probiyotikler almak, düzenli spor yapmak, sağlıklı ve düzenli uyumak, stresten uzak durmak her zaman önerdiğimiz ve bağışıklık sistemimizin sağlığı açısından önemsediğimiz önlemlerdir ama özellikle bir gıdaya anlam yüklemek ve önermek doğru olmayacaktır. Bizden daha hızlı ve akıllı virüslerle mücadele ancak akılcı çözümler ve pozitif bilimle mümkündür.

Dünya virüsü ne zaman kontrol altına alabilir? Salgın nasıl sonlanacak? Havaların ısınmasıyla virüsün etkisinin azalması bekleniyor mu? 

Uzm. Dr. Taşkınoğlu:Ne yazık ki, salgının ne kadar süreceğini ve salgının genel olarak nasıl gelişeceğini tahmin etmek mümkün değildir. Yeni bir virüsle uğraşıyoruz ve bu nedenle çok fazla belirsizlik var. Örneğin; mevsimsel gripte gözlendiği gibi, bulaşın yaz aylarında azalıp azalmayacağı bilmiyoruz. Ama havaların ısınması ile birlikte, kalabalık alanlardan uzaklaşılması ve Mart sonunda vakalarda sınırlama olması bekleniyor. Ortalama %2-3 olan ölüm oranının %0.2’ye kadar düşmesi bekleniyor.

COVID19’da daha büyük bir endişe, genel olarak vaka sayısının gerçek vaka sayısından az tespit ediliyor olmasıdır. Çünkü COVID19 vakaların çoğu hafiftir hatta asemptomatik (belirtisizdir) sağlık uzmanları çok daha fazla enfekte kişi olduğunu düşünmektedir. Birçok COVID19 vakası soğuk algınlığı olarak algılanmış ve test edilmemiş olabilir. COVID19’un olduğu bölgelerde tüm hafif vakaları tespit etmek için yeterli test kapasitesi olmayabilir. Toplam vaka sayısında çok sayıda hafif vaka kaçırılıyorsa, ölüm oranları yapay olarak yüksek görünmesine neden oluyor olabilir.

İnternet ortamında dolaşan, toplumu endişeye düşüren birtakım asılsız haberler de görüyoruz. İnsanlar bu konuda kime güvensin, doğru bilgiye nereden ulaşsınlar?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Sadece ülkemizde değil tüm dünyada spekülatif bilgilerden uzak durulması için 30 Ocak’ta Facebook ve Twiter gibi sosyal medya platformları bir açıklama yapmış ve sağlık otoriteleri dışında verilebilecek bilgilerin yanlış olabileceğini belirten uyarılarda bulunmuştur. DSÖ ve Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve konunun uzmanları dışında yapılan bilimsel verilere dayanmayan açıklamalara itibar edilmemesi çok önemlidir. Bu tür salgınlarda yanlış bilgilere dayalı panik virüsten çok daha tehlikeli olabilir. Panik olmadan önce doğru olduğundan emin olmak gerekir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla