Lyme Hastalığına Karşı Etkili Koruma Sağlayan Yeni Bir Aşı Adayı Geliştirildi!

Yazan Tuba Günvar
9 Nisan 2025   |    17 Nisan 2025    |   Kategori: Biyoteknoloji, Güncel / Literatür Print

Kenelerden bulaşan ve henüz etkili bir aşısı bulunmayan Lyme hastalığı, pek çok ciddi sağlık sorununa neden olabiliyor. Bu sorunu çözmek için harekete geçen bilim insanları, Tufts Üniversitesi liderliğinde kapsamlı bir araştırma başlattı. Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, Lyme bakterisinin yüzey proteini olan CspZ’iyi yeniden tasarlanmayı başaran bilim insanları umut verici sonuçlar elde etti. Preklinik modellerde başarı sağlayan bu aşı adayı, bağışıklık sistemini daha etkili harekete geçirerek daha az dozla koruma sağlayabiliyor. 

Bağışıklık Sisteminden Saklanan Protein Değiştirildi

CspZ proteini, normalde konak hücrelerdeki bağışıklık sistemini düzenleyen faktör H molekülüne bağlanarak kendisini bağışıklık hücrelerinden gizliyor. Bu bağ sayesinde bağışıklık sistemi bakteriyi tanıyamıyor ve ortadan kaldıramıyor. Çalışmayı yürüten bilim insanları, bu durumu aşmak için “CspZ-YA” adlı bir mutant protein geliştirildi. Bu versiyon, faktör H’ye bağlanma yetisini kaybediyor, böylece bağışıklık sistemi proteini tanıyabiliyor. Aşı olarak kullanılan bu protein, güçlü bir antikor tepkisi oluşturarak koruma sağladı.

Kenelerden bulaşan Lyme hastalığı nedir? Belirtileri ve tedavisi

Daha Az Dozla Daha Etkili Koruma

Çalışmada, CspZ-YA proteini üzerinde yapılan nokta mutasyonları sayesinde “CspZ-YAI183Y” ve “CspZ-YAC187S” adlı varyantlar elde edildi. Bu varyantlar, daha az aşı dozuyla daha güçlü bağışıklık yanıtı oluşturdu. Ayrıca bu varyantlar, Lyme hastalığına neden olan bakterilerin vücutta yayılmasını ve iltihaplanmayı da engelledi. Geleneksel olarak kullanılan OspA proteinine dayalı aşılar, bakteriler kene içindeyken etkili oluyor. Ancak bakteri memeli vücuda geçtiğinde OspA üretimi azalıyor ve sık tekrar dozları gerektiriyor. CspZ temelli aşılar bu sorunu aşma potansiyeline sahip.

Vücut Isısına Dayanıklı ve Uzun Süreli Koruma

Tufts Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı ve çalışmanın yazarlarından Dr. Yi-Pin Lin, “Yapısal aşı tasarımı sayesinde CspZ proteininin vücut ısısında daha kararlı hale gelmesini sağladık. Bu sayede protein daha uzun süre dolaşımda kalıyor ve koruyucu antikor üretimi devam ediyor. Bu özellik, aşı tekrar dozlarının sayısını önemli ölçüde azaltabilir” dedi.

Sıradaki Adım: Klinik Denemeler

Araştırmacılar, patentini aldıkları bu yeni stratejiyi hem insanlarda güvenli klinik denemelere taşımayı hem de hastalığın doğal taşıyıcısı olan yaban farelerini aşılamayı planlıyor. Bu sayede Lyme hastalığı bulaş zinciri erken aşamada durdurulabilecek. Bu çalışma, yapısal biyoloji temelli aşı tasarımının Lyme hastalığı gibi karmaşık enfeksiyonlara karşı nasıl etkili bir çözüm sunabileceğini gözler önüne seriyor. Bu yöntem diğer bakteri kaynaklı hastalıklar için de umut vaat edebilir.

İşte LYME Hastalığı’na neden olan süper genetik yapıya sahip bakteri!

Araştırmanın Özeti

CspZ’yi hedefleyen yapıya dayalı bir Lyme hastalığı aşısının tasarımına dair mekanistik bulgular
Borrelia burgdorferi (Bb), Kuzey Yarımküre’de en yaygın vektör kaynaklı hastalıklardan biri olan Lyme hastalığına (LD) neden olur. Bu çalışmada, konak tamamlayıcı faktör H (FH) ile bağ kurma yeteneğini kaybetmiş, mutasyona uğratılmış bir Bb aşı antijeni olan CspZ-YA’nın kristal yapısı çözümlenmiştir. CspZ-YA’nın nokta mutasyonları üretilmiş ve CspZ-YAI183Y ile CspZ-YAC187S varyantlarının daha güçlü bakterisidal (bakteri öldürücü) tepkiler oluşturduğu belirlenmiştir. Farelerde yapılan deneylerde, bu mutantların LD ile ilişkili inflamasyon ve bakteriyel kolonizasyona karşı koruma sağlaması için CspZ-YA’ya kıyasla daha düşük bir bağışıklama sıklığı gerektiği gösterilmiştir.

Enfekte insanlardan veya bağışıklanmış dişi farelerden alınan serumlarla yapılan testlerde, vahşi tip ve mutant CspZ-YA proteinlerinin antijeniteleri benzer bulunmuştur. Yapısal analiz, CspZ-YAI183Y ve CspZ-YAC187S mutantlarında, FH bağlanma bölgelerine komşu iki heliksin etkileşimlerinin arttığını ve bunun da artan ısıl kararlılıkla uyumlu olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgulara paralel olarak, koruyucu CspZ-YA monoklonal antikorlarının fizyolojik sıcaklıkta (37 °C) CspZ-YA’ya bağlanma düzeyleri artmıştır. Sonuç olarak, bu kavram kanıtı niteliğindeki çalışma, koruyucu bölgeleri korurken Bb antijeninin uzun vadeli kararlılığını artırmak amacıyla yapısal aşı bilimi yöntemlerini uygulayarak Lyme hastalığına karşı aşı geliştirilmesini teşvik etmektedir.

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla