Osteoporozun kemik kitlesindeki azalmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Kutsal, şu bilgileri verdi: “Osteoporoz kırıklara neden olan sistemik bir iskelet hastalığıdır. Yetişkin insanlarda kemik kitlesi; iskelet gelişimi sırasında varılan en yüksek, en fazla kemik miktarına, yani kişinin ‘doruk kemik kitlesi’ne ve yaşamın daha sonraki dönemlerinde meydana gelen ‘kemik kaybı’nın ya da ‘kemik yıkımı’nın derecesine bağlıdır. Osteoporozun en önemli komplikasyonları kemik kırıkları, ağrı ve kişinin yaşam kalitesinin bozulmasıdır”
Günümüzde sık kullanılan bazı temel ilaç gruplarının da osteoporoza neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Kutsal, şu bilgileri verdi: “Kotizon (Glukokortikoidler), Kan sulandıran ilaçlar (Antikoagülanlar), Sara (Epilepsi) ilaçları (Antikonvülzanlar), Kanser ilaçları (Kemoterapi / immünosüpresifler), Guatr ilaçları (Tiroid ekstreleri), Mide ilaçları (proton pompa inhibitörleri ve aliminyum içeren antasitler), Psikiyatri ilaçları (Lityum, antidepresan olarak kullanılan selektif serotonin geri alım inhibitörleri)”
Osteoporoza neden faktörler ve osteoporoz gelişimi ile ilgili farkındalık yaratılmasının gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kutsal, “Toplum osteoporoza neden olabilecek hastalıklar ve ilaçlar konusunda bilgilendirilmelidir. Osteoporoz hastalarında muayenelerde, klinik ve laboratuar incelemelerde kemik kaybına ve kırığa yol açabilecek hastalık ve ilaçlar gibi tüm faktörlerin ortaya çıkarılmasına önem verilmelidir.
https://www.medikalakademi.com.tr/kemik-erimesinin-osteoporoz-nedenleri-belirtileri-ve-tedavisi/
Çünkü; osteoporoza başka bir hastalık ya da uzun sure kullanılan bir ilaç neden olabilir. Bu durum belirlenmeli ve tedavi edilmelidir. İlaç tedavisine başlamadan önce; yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı sağlanmalıdır. Yaşam boyu düzenli egzersiz, hormon eksikliği varsa, bunu tanısı ve etkin tedavisi, alkol alımının azaltılması, sigara tüketiminin önlenmesi dikkat edilmesi gereken başlıca hususlardır. Günümüzde osteoporozun tedavisine yönelik olarak geliştirilmiş ilaçlardan hastaya en uygun olanı seçilmeli ve düzenli olarak kontrolleri yapılarak tedavisi takip edilmelidir” dedi.
Osteoporoz gelişiminin engellenmesi için alınabilecek önlemler şunlardır: Kemik yoğunluğunun artırılması ve sağlıklı kemikler için, puberte öncesi dönemde egzersiz, kalsiyumdan ve D vitamininden zengin diyet, ideal vücut ağırlığının sağlanması, sigara kullanımından kaçınılması gerekir. Yetişkin dönemde bilinçli egzersiz kemik kaybını yavaşlatabilmektedir. İleri yaşlarda düşmelerin şiddeti ve sıklığı kişinin hareketliliğinin, esnekliğinin ve hareket hızının korunması ile azaltılabilmektedir.
Osteoporoz tedavisinde öncelikli grupların belirlenmesinin önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kutsal, şu bilgileri verdi: “Tedavi açısından öncelikli gruplar saptanmalıdır. İleri yaştaki kişiler, kemik mineral yoğunluğu düşük olanlar, ailesinde osteoporotik kırık olanlar, daha önce basit düşmeler ile kırık geçirmiş olanlar, vücut ağırlığı normalin altında olanlar, 3 aydan uzun süreden beri kortizon ilacı kullananlar ve ayrıca yoğun sigara ve alkol tüketenlerin mutlaka tedavi edilmeleri gerekmektedir.
Yetersiz D vitamini, kemik erimesi (osteoporoz) riskini artırıyor
Gelişebilecek sakatlıkların önlenmesine önem verilmelidir. Bunun için hastanın ve ailesinin bilgilendirilmesi, eğitimi, düşmelerin önlenmesi açısından evinin uyarlanması, düşme için risk faktörlerinin azaltılması, yardımcı cihaz ve günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştıracak araçların temini ve bilinçli beslenme olarak özetlenebilir. Osteoporoz geliştikten sonra tedavisi oldukça zahmetli ve pahalı bir hastalıktır; dolayısı ile koruyucu önlemler açısından toplumun ve kişilerin bilinçlendirilmesi en akılcı yaklaşım olacaktır.”
YAZIYI PAYLAŞ