Prof. Dr. Öztürk: Covid-19 nörolojik yapıları etkileyerek inmeye neden olabilir

Yazan Hatice Pala Kaya
10 Mayıs 2020  |   Kategori: Sağlık Gündemi Print

Yapılan araştırmalara göre Covid-19 tanısı alan hastaların %6’sında inme görülebildiğini söyleyen Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, ‘10 Mayıs İnme Farkındalık Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle, toplumda salgın hastalıklara yönelik duyarlılığın arttığını ve korunmaya yönelik bilinç oluştuğunu; kronik nörolojik hastalıklardan korunmanın da benzer şekilde önemli bir halk sağlığı konusu olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Öztürk, kronik hastalıklara yönelik ileriye dönük güçlü stratejiler uygulanması gerekliliğine işaret ederek, “Toplumun risk faktörlerini azaltacak yaşam tarzı değişiklikleri konusunda aydınlatılmaları ve bu konuda toplumun bütün organlarının uygun ortamı hazırlaması ve sürdürmesinin ilaç tedavileri kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır. İnme belirtilerinin toplum tarafından tanınması, hastaların tedavi olanaklarına vakit kaybetmeden ulaşmasında en önemli faktördür” değerlendirmesini yaptı.

Koronavirüs REHBERİ: Nasıl bulaşır? Belirtileri, korunma yöntemleri ve tedavisi

İnme; ölümlere neden olabilmesi, hastada ortaya çıkardığı ağır sağlık sorunları, yaşam kalitesindeki olağanüstü kayıp, çevresindeki kişilerin de yaşamını olumsuz etkilemesi ve yüksek tedavi maliyeti nedeniyle önemli sağlık sorunları arasında bulunuyor.

Covid-19 salgını nedeniyle toplumda korunmaya yönelik bilincin arttığına işaret eden Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, inme ve serebrovasküler kronik hastalıkların risk faktörleri ile covid-19’da iyileşmeyi güçleştiren faktörler arasındaki benzerliğe dikkat çekerek, bireylerin yaşam tarzlarındaki değişiklik ile serebrovasküler hastalıklardan da kendilerini koruyabileceğini vurguladı.

Covid-19 inmeye de neden olabilir

Prof. Dr. Öztürk, covid-19 enfeksiyonunun virüsün nörolojik yapıları etkilemesi ve kan pıhtılaşma özelliklerini, damar yapılarını etkilemesi nedeniyle inmeye neden olabildiğini vurgulayarak, mevcut çalışmalarda yüzde 5-6 oranında inmeye rastlandığını kaydetti.

Prof. Dr. Öztürk, covid-19 ve serebrovasküler hastalıklara yönelik şu bilgileri verdi: “Serebrovasküler hastalıklara neden olan çok sayıda değiştirilemeyen ve değiştirilebilen risk faktörü bilinmektedir. Son aylarda bütün dünyada ciddi sağlık problemi durumunda olan ve salgın olarak kabul edilen Covid-19 (corona virus) salgını sırasında bildirilen raporlar, hastalığın sadece solunum yollarını değil, nörolojik sistemleri de etkilediğini ortaya koymaktadır. Hastaların yaklaşık üçte birinde nörolojik bulgular rapor edilmiştir.

Mevcut durumda bildirilen en yaygın belirtiler; koku ve tat alma bozukluğudur fakat yoğun bakım ihtiyacını artıran ve yoğun bakımda hastanın akıbetini belirleyen en önemli faktörler hastanın sahip olduğu serebrovasküler risk faktörleridir.

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk: Koronavirüs beyin sağlığı için de ciddi bir tehdit

Yaş, hipertansiyon, diyabet, obezite, kalp hastalıklarının varlığı bu durumlarda sadece inme oranlarını artırmakla kalmayıp, hastaların enfeksiyon ile daha başarılı mücadele edip edememesini belirleyebilmektedir. Sigara da mevcut kronik hastalıklar gibi hem inme risk faktörünü artırmakta hem de COVID-19 enfeksiyonu durumunda iyileşmeyi zorlaştırmaktadır.”

Koruma önlemleri

Türkiye’de covid-19 salgınında 60 yaş üstü kişilerin riskini azaltmak amacıyla ciddi önlemler alındığını hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, bu yaş grubunun serebrovasküler hastalıklar açısından da risk taşıdığını hatırlattı.

Covid-19 salgını nedeniyle kronik hasta kişilerin tedavilerini aksatmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, “Korunma yolları ve erken tedavi nörolojik hastalıklarda da en önemli stratejik yaklaşımı oluşturmaktadır. Bu hastalıklar için risk faktörlerinin çoğu ortaktır ve toplumda risk faktörlerinin farkındalığının artırılması ve korunma yolları konusunda eğitim çok önemlidir. Teknolojik gelişmeler beyin hastalıklarının tanı ve tedavisinde de gelişmeleri hızlandırmakta, çağın getirdiği olanaklar nörolojik hastalıkların tanı ve tedavisine de uygulanmaktadır” dedi.

Prof. Dr. Kocabaş: Koronavirüs, ileri yaştaki astımlılarda daha ağır seyredebilir

İnme tedavisinde erken müdahalenin en kritik nokta olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, inme belirtilerinin toplum tarafından tanınmasının, hastaların tedaviye vakit kaybetmeden eriştirilmesinin önemini vurguladı.

Prof. Dr. Akif Topçuoğlu: İnmesiz bir hayat mümkün!

Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu da yaptığı değerlendirmede, “İnmenin görülme sıklığı Türkiye gibi modern toplumlarda giderek artmaktadır. Ama inmesiz bir hayat mümkündür. Bu inme risk faktörlerini tanımak ve bertaraf etmekten geçiyor” dedi.

Prof. Dr. Topçuoğlu, risk faktörlerine yönelik şu bilgileri verdi: “İnme risk faktörleri üç gruptur. Birinci grup, yaş, erkek cinsiyet ve ailesel özelliklerdir, bunları değiştiremeyiz. Ama bunların ağırlığı çok değil. İkinci grup ise tedavi ile seyri değiştirilebilen hastalıkların yarattığı risklerdir ki bunlara çok önem vermeli, hastalıklarımızı kontrol altında tutmalı ve doktorumuzun önerilerine uymalı ve ilaçlarımızı düzenli kullanmalıyız.

Üçüncü grup ise bizzat bizim değiştirebileceğimiz risk faktörleridir. Bunlar yaşam tarzımız ile ilgili olanlardır. Burada önemli unsur durumumuzu bilmemiz ve gereğini yapmamızdır.

Öncelikle şu 10 sayımızı bilmemiz lazım:

  1. Boy ve Kilo ve Vücut kitle indeksi;
  2. Bel çevresi;
  3. Tansiyon;
  4. Kan şekeri;
  5. Kan yağlarının düzeyi yani LDL;
  6. Ne kadar egzersiz yaptın?
  7. Diyetine dikkat ediyor musun? Bu gün kaç kalori aldın? Tuz ve şeker?
  8. Sigara içmiyorsun değil mi?
  9. Alkole hayır de! ve
  10. Nabız düzenli mi? Çarpıntı var mı? Bunlar normal değil ise düzeltmen için gereken gayreti göster. İnmesiz hayat mümkün, inme önlenebilir.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

1 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
aaa
aaa
3 yıl önce

aaa

Araç çubuğuna atla