• Dr. Fatma Karaman Serbest Kürsü grup logosuSerbest Kürsü grubunda bir güncelleme yayınladı 10 yıl 3 ay önce

    Türkiye yüz naklinde Fransa’dan ileri
    Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkiye’de yüz nakli yapan merkezlerin Amerika ve Fransa’da bulunan merkezlerden ileride olduğunu söylüyor: Hasta fotoğraflarını yan yana koyun; farkı görün. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek hayal olduğunu düşündüğümüz yüz nakli ameliyatını dört saatlik bir rutin ameliyat haline dönüştüren Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Özkan, toplam beş tane yüz nakli ameliyatı gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ömer Özkan; yüz nakli ve özel hastaneye geçip geçmeyeceği ile ilgili sorularımızı yanıtladı:

    Yüz ve organ nakilleri neden İstanbul veya Ankara’da değil de, ilk olarak Antalya’da yapılıyor? Antalya’nın sırrı nedir? Antalya organ nakillerinde markalaştı ve bu konumunu yıllardır koruyor. Eğer yönetim destekliyorsa, motivasyonunuz varsa, kabiliyetiniz, bilginiz ve tecrübeniz yeterliyse, vizyonunuz da varsa; bir sinerji oluşuyor. Akdeniz Üniversitesi bu felsefe üzerine kurularak kendini geliştirmiş bir üniversitedir. Bu yüzden Antalya yüz ve organ naklinde ileride.

    YENİ PROJELERİM VAR
    Yüz nakli yapacağınızı hayal ediyor muydunuz?
    Hayalim aslında yüz nakli değil, kol nakliydi. Ama ‘Organ bulunur mu?’ diye düşünüyordum. Yedi-sekiz yıl önce ‘Yüz nakli yapabilir miyiz?’ diye düşünmeye başladım. Türkiye’de bir ilki yaptınız, “Dünyada ben neyi ilk yapabilirim, yapmalıyım” dediğiniz başka şeyler var mı?
    Tabii ki var. Kol nakli yapılırken de ‘Olur mu, olmaz mı?’ diye çok düşündük. ‘Bu iş olmaz’ diyerek beni çok durdurmak isteyenler oldu. ‘Kol alınabilir mi, alınırsa hastaya bir şey olur mu?’ diye düşündük. Yüz nakli ameliyatlarından sonra insanlar bizi tanıdı ve güvendi. Bu bizim için büyük bir avantaj. Yeni projelerimiz var ama bunların sansasyonel olması gerekmiyor. İnsanlığa faydalı olacak şeyler, imkanlar olduğunda mutlaka yapılacaktır. Ancak bunların ne olduğunu söyleyemem.

    Daha önce kol-bacak nakli birlikte yapıldı ve hasta hayatını kaybetti. “Ben olsam yapmam” dediniz mi?
    Hayır. İmkan olursa; daha iyi şartlarda, iyi hasta seçimiyle aynı ameliyatı ben de yaparım. Bu; bir yüz nakli hastasının ya da bir böbrek nakilli hastanın da başına gelebilirdi. Erken dönemde verilen ilaçların böyle bir komplikasyon durumu olabiliyor.

    10-20 sene sonra yüz naklinde, böbrek-karaciğer naklindeki gibi olur muyuz?
    Olabiliriz. Neden olmasın ki! İki senede hiç beklemediğimiz kadar verici çıktı. Biz, ‘Bir tane bile verici bulamayız’ diye düşünürken yedi tane nakil gerçekleştirdik. Ben, birkaç verici aile ile de görüştüm, asla pişman değiller.

    Türkiye’deki nakiller çok göz önünde. Bu kadar göz önünde olmaları doğru mu?
    Amerika’da bir tanesi ‘tam yüz nakli’ olmak üzere üç tane yüz nakli ameliyatı var. Ancak buna rağmen doktorlar ve hastaneler kendi reklamlarını yapıyorlar. Amerika’da ilk hasta sunumu, tamamen oradaki hastanenin, doktorun şovuydu. Fransa’dakiler hastayı basına çıkarmadılar ama gene de hastanın psikolojisi bozuldu. Bu hasta; basına gösterilmedi, gizlendi. Basına gösterilip gösterilmemesinin faydalarını gelecekte göreceğiz. Ancak saklayacak ne var? Bana göre Türkiye’de Hacettepe ve Gazi Üniversitesi’nin yaptıkları da son derece iyi. Bu başarılara baktığımızda en iyi sonuçlar Türkiye’de… Türkiye’de mikro cerrahi ve estetik cerrahi çok ileri düzeyde. Sonuçta Türkiye’de yüz nakli yapan merkezler; ne Amerika, ne de Fransa’da bu ameliyatları yapan merkezlerden asla geride değil. Yüz nakli olan hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası fotoğraflarını yan yana koyun; hangisi daha iyi göreceksiniz.

    ÖZEL HASTANEYE GEÇME KARARINI HENÜZ VERMEDİM
    Türkiye, yüz naklinde Fransa’dan sonra dünyada ikinci sırada. Bundan sonra neler yapacaksınız?
    Ben estetik cerrahım; yüz nakli de yapıyorum, yüz germe de yapıyorum. Bunlar üniversite şartlarında yapılıyor. Bana bir kazancı yok. O zaman ben niye yüz germe için uğraşayım? Özetle; belli bir tecrübeye sahip olduktan sonra plastik cerrahi için tam gün çalışmak çok anlamlı gelmiyor. Ya üniversiteyi bırakmanız gerekiyor ya da estetiği bırakıp tamamen rekonstrüktif ile devam edeceksiniz.

    Üniversiteyi bırakıp kariyerinize özel hastanede devam edeceğiniz konuşuluyor. Doğru mu?
    Henüz son kararımı vermedim. Sonuçta ben üç yıldır saat 17.00’den sonra zaten özel bir hastanede çalışıyorum. Bu çok yorucu ama buna bile razıyız. 17.00’den sonra da olsa biz işimizi yapıyoruz. 17.00’den önce akademik işimizi devam ettirebiliyoruz. Mutsuz da değiliz, bir sıkıntımız yok. Bir kanun var ve biz buna uymak zorundayız. Biz de üzerimize düşeni yapıyoruz.

    ESTETİK CERRAHLARI ESER YARATIYOR
    Yaşınız daha ileride olsaydı ve maddi sıkıntınız olmasaydı sadece üniversitede kalıp ders vermeyi tercih etmez miydiniz?
    Çok şükür paraya ihtiyacım yok. Maddiyat her şeyin karşılığı değildir ama yaptığınız işten para kazanırsınız. Birçok insan yapmadığı halde kazanıyor. Benim öyle bir isteğim yok. Ben hem işimi yapabilmek, hem de manevi hazzı yaşamak istiyorum. Tabii bunun karşılığında da bir şeyler kazanmalıyım. Neden sadece ders verip kendimi bu kadar geliştirmişken cerrahlığımı yapmayayım? Estetik cerrahide karşılığında bir şey almadan yapmak yok. Sonuçta bir eser yaratıyorsunuz. Burun estetiği yapacağım ama karşılığında para almayacağım; böyle bir kavram dünyada yok.Kaynak:DidemSeymen-Sabah