• Dr. Ali Akdeniz Çalışma Hayatı grup logosuÇalışma Hayatı grubunda bir güncelleme yayınladı 9 yıl 11 ay önce

    SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ŞİDDETE MARUZİYET SIKLIĞI
    1.Ulusal Sağlık Hukuku Kongresi’nde Emel DÜDENER ve Münevver ERKUL tarafından sunulan harika bir çalışma. Mutlaka okuyun
    Fiziksel veya ruhsal olarak zarar vermeye, yaralamaya yönelik davranışlar şiddet olarak tanımlanmaktadır. Sağlık Kurumlarında şiddet ise, hasta, hasta yakınları ya da diğer herhangi bir bireyden gelen, sağlık çalışanı için risk oluşturan, tehdit davranışı, sözel, fiziksel ve cinsel saldırıdan oluşan durum olarak tanımlanmaktadır. Bu derlemede sağlık çalışanlarına şiddet ve şiddetin sıklığı incelenmeye çalışılmıştır.
    Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddete ilişkin yapılan çalışmalardan elde edilen bulguların ortak özelliği, sağlık alanında ortaya çıkan şiddetin diğer iş yerlerine göre oldukça fazla olduğu ve daha az kayda alındığı yönündedir. Kanada‘da yapılan bir çalışmada acil servislerde şiddete uğrama oranlarının oldukça yüksek olduğu, herhangi bir zamanda şiddete uğrama sıklığının %60,sözel istismarın %76, fiziksel tehdit veya saldırının %86 olduğu ve katılımcıların %73’nün şiddete uğramalarından dolayı hastalardan korktukları, %49’nun hastalar tarafından tanındığı ve %74’nün iş doyumunun azaldığı bulunmuştur. İngiltere’de yapılan bir çalışmada ise genel hastanede çalışanlarda şiddete maruz kalanların çoğunluğunun kadın olduğu, saldırıya maruz kaldığı, %23’nün hastalar tarafından,%15,5’nin de hasta yakınları tarafından davranışsal tehdit aldığı, fiziksel saldırı oranının %20 olduğu belirtilmiştir.
    Ülkemizde 2006 yılında yapılan bir çalışmada son bir yıl içinde en az bir kez şiddete maruz kalma oranının %49,5 olduğu ve kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığı bulunmuştur. Çalışmada çalışanların şiddete uğrama sırasında genellikle yardım almadığı ve şiddete maruz kalanların yarıdan fazlasında olay sonrasında yüksek oranlarda anksiyete ve huzursuzluk hissettikleri gözlenmiştir. Samsun’da yapılan bir çalışmada şiddete maruz kalma oranı %85,9 olup, 0,şiddete uğrayanların %59’nun sözel şiddet, %26,5’nin fiziksel şiddete uğramıştır. İzmir’de de benzer şekilde katılımcıların %98,5’i sözel şiddete, %19,7’sinin de fiziksel şiddete uğradıkları belirtmişlerdir.
    Yapılan bir çalışmada sağlık çalışanları arasında hemşirelerin herhangi bir şiddete uğrama oranı %88 ve en yüksek risk grubu olarak değerlendirilmiştir. Bir diğer çalışmada da sözel, fiziksel ve cinsel şiddetten en az birine uğrama sıklığı hemşirelerde anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Bu durum, hastalarla ilk karşılaşan ve sürekli birebir ilişki içinde olan sağlık personelinin önemli bir kesiminin hemşire grubu olmasından kaynaklanmaktadır.
    Şiddet gösterenlerin profiline bakıldığında, sıklıkla 21-30 yaşları arasında, erkek, sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi düşük, otorite ile sorunları olu p daha önce yasal sorunlar yaşayan veya tutuklanma öyküsü olan kişilerdir. Araştırmalar hastalar kadar hasta yakınlarının da sağlık çalışanlarına şiddet uyguladığını ve sözel şiddetin fiziksel şiddetten daha sık olduğunu göstermektedir.
    Genel olarak bakıldığında şiddet sıklıkla acil ve psikiyatri servislerinde, özellikle gece mesailerinde ve hastanın başvurduğu ilk bir saat içinde ve daha çok da kadınlara uygulanmaktadır. Bu nedenle şiddet olaylarının engellenmesinde, hukuki ve idari önlemlerin alınması, şiddete maruz kalan sağlık personelinin hizmetten çekilme hakkına sahip olduğu konusunda halkın bilgilendirilmesi gerekmektedir.