Tükrük bezi hastalıkları tanı ve tedavisi

Yazan Dr. Enes Başak
Kategori: Tıp Ders Notları, Üye Yazıları Print

tükrük bezi hastalıklarıMajor tükrük bezleri; parotis bezi, submandibuler bez, sublingual bez. Minör tükrük bezleri: oral ve farengeal mukozada yerleşmiş ve 700-1000 sayıdadır. Parotis bezi:En büyük major tükrük bezidir. Bilateral ramus mandibula üzerinde, preauriküler bölgede yerleşmişlerdir. Yüzeyel ve derin olmak üzere iki lobu vardır. Her iki lob arasında fasial sinirin dalları seyreder. Parotis bezi stenon kanalı aracılığıyla üst 2. molar diş seviyesinde ağız içine açılır. Fasiyal sinirin dalları; temporal, zygomatic, buccal, marginal, mandibular, cervical.

Submandibuler bez: Korpus mandibula altında digastrik üçgende yer alır. Wharton kanalı ile ağız tabanına lingual frenulumun hemen lateraline açılır.

Sublingual bezler: Ağız tabanında M. genioglossus ve M. geniohyoideus arasında yer alır. 10-15 kanal halinde ağız tabanına açılır.

Minör tükrük bezi: Farenks, oral kavite, nazal kavite, sinüsler, larenks ve trakea mukozası altında dağınık olarak bulunurlar. Dudakların içi yüzündeki mukozada ve sert damak mukozasında daha yoğundurlar. Günlük yaklaşık 1000-1500 ml tükrük salgılanmaktadır. %99.5’i sudur. Günlük salgının; %65-70’ini submandibuler bez, %20-25’ini parotis bezi, %5’ini sublingual bez, %5’ini minör tükrük bezleri yapmaktadır.

Tükürük bezlerinin şişmesinin yarattığı sorunlar ve tedavisi

Tükrük salgısının fonksiyonları: Lizozim, IgA içermesiyle ağız mukozasını ve üst solunum yollarını korur. Besinlerin sindiriminde, konuşmayı kolaylaştırmada, dişlerin korunmasında, papillaları yıkayarak tat almada görev alır.

Tükrük bezinin enfenksiyonları

Akut süpüratif siyaloadenit: Tükrük bezi parankiminin süpüratif enfeksiyonudur. En sık parotis bezini tutar. Tükrük akımında staz, kötü oral hijyen, dehidratasyon, zayıf bir immün drenç altta yatan sebeplerdir. En sık etken; penisiline drençli S. aereustur. Tutulan tükrük bezinde ağrı, hassasiyet, şişlik, hiperemi ve endurasyon mevcuttur. Yüksek ateş, lökositoz, duktus orifislerinde pürülan sekresyon vardır.

Tedavi: geniş spektrumlu antibiyotik, analjezikler, antiinflematuar verilebilir. Lokal ısı tatbiki ve eksternal masaj uygulanır. Tedaviye drençli olgularda hemen insizyon ve drenaj uygulanır.

Kronik sialoadenit hastalığı nedir

Azalmış sekresyon ve staza bağlıdır. Parankim hasarı ve %80 oranında kserostomi vardır. Tedavide tükrük salgısını artırıcı yiyecekler tavsiye edilir, eksternal masaj uygulanır. Akut alevlenmelerde antibiyotik verilir. Periodik duktal dilatasyon, duktusun ligasyonu, glandın eksizyonu uygulanabilir.

Kabakulak

Parotis büyümesinin en sık sebebidir. Genellikle bilateral olarak parotis bezini tutar. Etken paramyxo virüstür. Damlacık yoluyla bulaşır, inkübasyon süresi 16-20 gündür. Hastalık başlamadan ve başladıktan sonraki 5 gün bulaşıcıdır. Her iki parotis bezinde şişlik ve ağrı yapar.
Tedavi: analjezik, antipiretik verilebilir.
Komplikasyonlar: unilatral SNİK, orşit, pankreatit ve menenjit görülebilir.—–Çocuklara 12-15. ayda aşısı yapılmaktadır 5 yıllık koruma sağlamaktadır.

Siyalolitiyazis hastalığı nedir

Tükrük bezi duktuslarında intraluminal olarak sertleşmiş tortu oluşmasıdır. Sıklıkla kronik siyaloadenitle birliktedir. Orta yaşlarda ve yaşlılarda görülür. %80 oranında submandibuler glandı tutar; submandibuler bezin salgısının içeriğine, wharton kanalının uzun ve düzensiz seyrine, gland ve duktusun yerçekimine karşı yerleşmesine, duktal orifisin duktal lümenden dar olmasına bağlıdır. Submandibuler bezde taşa sekonder kronik sialadenit sık olurken, parotis bezinde kronik sialadenite sekonder taş oluşmaktadır.

Sıklıkla kalsiyum fosfat ve karbonat taşlarıdır. Semptomlar; yemeklerle ilişkili ağrılı şişlik ve tekrarlayan enfeksiyon atakları görülür. FM; tutulan gland ağrılı ve şiştir, taş palpe edilebilir. Duktal orifisde masajla mukopürülan akıntı görülebilir. Tanı; direk grafi, siyalografi, ultrasonografi, CT. Tedavi; kanalda orifise yakın taşlar transoral olarak çıkarılabilir, parankime yakın yaşlarda bez ekstirpasyonu yapılabilir.

Ranula hastalığı nedir

Mukosel ve mukus retansiyon kistleri çoğunlukla minor tükrük bezlerini tutar ve dudaklarda, bukkal mukozada ve dilin ventral yüzeyinde görülür. Sublingual glandın mukus retansiyon kistine ranula denir. Ağız tabanında kitle olarak karşımıza çıkar. Tedavi; eksize edilir.

Parotis kistleri: Tükrük bezinin gerçek kistleri parotiste görülür. Akkiz ya da konjenital olabilir. Tanı; sialografi, USG, İİAB. Tedavi; kist ekstirpasyonu.

Tükrük bezinde büyüme yapan sistemik hastalıklar

Sjögren sendromu: Endokrin glandlarda destrüksiyona yol açan otoimmün bir hastalıktır. Kserostomi ve keratokonjiktivis sikka ile karakterizedir. Ortalama; 50 yaşta görülür. Kadınlarda daha sıktır. Semptomlar; ağızda kuruluk ve yanma, tat duyusunda azalma, gözde kuruluk, kumlanma hissi, tükrük bezlerinde büyüme. Tanı; alt dudaktan alınan biyopsi ile konur. Tedavi; ağız yapay saliva spreyi, sialagog yiyecekler (elma gibi), suni göz yaşı damlası, submandibuler bez ekstirpasyonu.

Sarkoidoz: %4 oranında tükrük bezini tutar. Heerfordt sendromu; üveit + parotiste büyüme + fasial paralizi. Semptomlar; ateş, halsizlik, kusma, gece terlemeleri, tükrük bezinde büyüme. Bilateral fasiyal paralizi birkaç hafta sürer.

Metabolik ve endokrin hastalıklar: Beri beri, pellegra, vitamin A yetmezliği, gut hastalığı, DM, hipotroidi, cushing sendromu, çocuklarda kistik fibrozis.

İlaçlar: Oral alınan bakır ya da bizmut, ıyot içeren ilaçların kronik alımı, fenotiazinler, antikolinerjikler, metilopa, isoprotoronol.

Tükrük bezinin neoplastik hastalıkları

Tüm baş boyun bölgesi tümörlerinin %1-3. %80’i parotis bezinden, %10-15’i submandibuler bezden kaynaklanır. Parotis bezi tümörlerin %70-80’i, submandibuler bezi tümörlerinin %40’ı, minor tükrük bezi tümörlerinin %30’u, sublingual bez tümörlerinin %20’si beningdir. En sık görülen tükrük bezi tümörü benign mikst tümör; pleomorfik adenom. En sık görülen malign tümör; mukoepidermoid Ca. Submandibuler bezde en sık görülen malign tümör; adenoid kistik karsinom.

Pleomorfik adenom

Tükrük bezinin en sık görülen tümörüdür. 4. yada 5. dekad da görülür. Yavaş büyüyen ağrısız kitle vardır. En sık parotisin yüzeyel lobundan kaynaklanır. Sert ve yumuşak damak minor tükrük bezlerini, submandibuler bezide tutabilir. Genellikle kapsüllü lobule bir kitle şeklinde karşımıza çıkar. Psödopodları olması nedeniyle tam eksize edilmezse rekürrens gösterebilir. Tedavi; fasial sinir korunarak süperfisiyel yada total parotidektomi yapılır.

Mukoepidermoid karsinom

En sık görülen malign tükrük bezi tümörüdür. Çoğunlukla parotis bezinden kaynaklanır. Lokal invazyon ve metastaz yapabilir. Tedavi; düşük gradeli tümör süperfisiyel parotroidektomi, yüksek gradeli tm total parotroidektomi ile çıkarılır.

Adenoid kistik karsinom

Minör tükrük bezlerin ve submandibuler bezin en sık görülen malign tümörüdür. %70 oranında damakta lokalizedir. Lokal yayılım ve metastaz yapabilir

Tükrük bezi tümörlerinin klinik bulguları

Benign tükrük bezi tümörlerinde; ağrısız, yavaş büyüyen kitle vardır. FM’de mobildir, cilde yapışıklık yoktur, hassas değildir. Malign tükrük bezi tümörlerinde; ağrılı, fasial paralizili, cilde yapışık, fikse kitledir, LAP (+).

Tanı: USG, CT, MRI, İİAB kullanılabilir. İnsizyonel biyopsi parotis tümörün de kontraendikedir.

Tedavi: Süperfisyel parotroidektomi, total parotroidektomi, malign tümör postoperatif radyoterapi, uzak organ metastazlarında kemoterapi.

Postoperatif komplikasyonlar

İnfeksiyon, hematom, sensöriel değişiklikler, tükrük fistülü, fasial paralizi görülebilir. Frey sendromu; post operatif parasempatik liflerin rejenerasyonuna cilt ter bezlerini besleyen sempatik postganglionik liflerin iştirak etmesi ile oluşur, yemek yeme esnasında yüzün yarısında flushing ve terleme oluşur.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla