Hormonal reseptör pozitif, HER2 negatif (HR+/HER2-) metastatik meme kanseri (mBC) tedavi alanı, CDK4/6 inhibitörlerinin endokrin tedavi (ET) ile kombinasyonu sayesinde önemli ölçüde değişime uğradı. PADMA Çalışması ile bu kombinasyon, kılavuzlarda HR+ meme kanseri hastaları için birinci basamak standart tedavi olarak yerini almıştır. Ancak Werutsky ve arkadaşlarının (2021) yayımladığı gerçek dünya verilerine göre, farklı ülkelerde ve bölgelerde birinci basamak kemoterapi alan hastaların oranı hala %13 ila %66 arasında değişmektedir.(1)
Hormonal Reseptör Pozitif / HER2 Negatif Meme Kanseri Olan Hastalarda Gerçek Dünya Ortamında Palbosiklib Artı Endokrin Tedaviye Karşı Kemoterapi Tabanlı Bir Tedavi Stratejisini Değerlendiren Randomize, Açık Etiketli, Çok Merkezli Faz IV Çalışma (GBG 93 – PADMA Çalışması)
Gözlemsel çalışmalar, uluslararası kılavuz önerilerine rağmen, yakın zamana kadar HR+/HER2- Metastatik Meme Kanseri hastalarının önemli bir kısmının birinci basamak tedavi olarak kemoterapi aldığını göstermektedir.(2,3) Bu bulgu, kemoterapinin artan toksisite ve azalan yaşam kalitesi ile ilişkilendirilmesi nedeniyle hastalar üzerinde önemli etkilere sahiptir. Üstelik, bu yaklaşımın hastalık sonuçları açısından belirgin bir fayda sunmadığı da bilinmektedir.
HR+/HER2– Metastatik Meme Kanseri Tedavisini Yeniden Tanımlamak
Doç. Dr. Elvina Almuradova
Birinci basamak ET önerileri, eski kemoterapi rejimlerini ET ajanlarıyla karşılaştıran ve sınırlı istatistiksel güce sahip bir meta-analize dayanmaktadır. Ayrıca, adjuvan ET altında erken nüks, düşük östrojen reseptör (ER) skoru, visseral kriz, semptomatik lezyonlar ve yüksek hastalık yükü gibi klinik senaryolar bu meta-analiz veya yayımlanan birçok çalışmada iyi tanımlanmamıştır. Bu bilgi boşlukları, bazı durumlarda birinci basamak olarak kemoterapi tercih edilmesine kısmen açıklık getirebilir.
PADMA Çalışması: Klinik Yararlılığı Belirlemek İçin Bir Dönüm Noktası
PADMA çalışması, bu konuyu detaylı olarak değerlendiren ve kemoterapiye dayalı stratejilere kıyasla klinik faydayı netleştiren ilk prospektif, randomize, Faz IV denemedir.
PADMA denemesi, daha önce tedavi almamış HR+/HER2- metastatik meme kanseri (mBC) hastalarını kapsadı ve bu hastalar, hastalık yükü ve klinik durumlarına göre kemoterapi adayı olarak değerlendirildi. Katılımcılar, palbosiklib (28 günlük döngünün 1–21. günlerinde 125 mg) ve ET (palbosiklib + ET) kombinasyonu veya doktorun seçimine göre mono-CT (kemoterapi) gruplarına randomize edildi. Stratifikasyon faktörleri arasında endokrin direnci ve semptomatik hastalık bulunmaktaydı.
Meme kanseri neden olur? Belirtileri, tedavisi ve elle muayenesi
Çalışmanın birincil sonlanım noktası, hastalık progresyonu, tedavi toksisitesi, hasta tercihi veya ölüm nedeniyle tedavi kesintisine kadar geçen süreyi ifade eden tedavi başarısızlığına kadar geçen süre (TTF) idi. İkincil sonlanım noktaları ise progresyonsuz sağkalım (PFS), ilk ve ikinci sonraki tedaviye kadar geçen süre, genel sağkalım (OS) ve yaşam kalitesi ölçümlerini içeriyordu.
150 hastanın dahil edildiği çalışmada her iki grup da büyük ölçüde postmenopozal bireylerden (%80’den fazla) oluşuyordu. Endokrin direnci, palbosiklib grubunda %27.9, CT grubunda ise %35.6 olarak saptandı.
36.8 aylık (0–74.4 ay arası) medyan takip süresi ile PADMA çalışması, palbosiklib + ET’nin klinik sonlanım noktalarında CT’ye üstünlüğünü göstermiştir.
Palbosiklib + ET, toksisite açısından daha iyi bir güvenlik profili sergileyerek, birinci basamak tedavi seçeneği olarak uygunluğunu daha da desteklemektedir.
PADMA çalışmasının bulguları, mevcut kılavuz önerilerini güçlendirmekte ve CDK4/6 inhibitörlerinin endokrin tedavi ile kombinasyonunu HR+/HER2- mBC için birinci basamak tedavinin köşe taşı olarak desteklemektedir. Özellikle semptomatik hastalar ve visseral metastazı olan yüksek riskli popülasyonu kapsayan bu çalışmada, tüm alt gruplarda tutarlı faydalar gözlemlenmiştir.
Güncel Onkoloji Dergisi ONCOLife TR’nin ilk sayısı yayınlandı
Bu sonuçlar, klinisyenlerin karşılaştığı belirsizliklerin çoğunu gidererek, CDK4/6 inhibitörlerinin endokrin tedavi ile kombinasyonunun etkinliğini ve güvenliğini doğrulamaktadır. PADMA çalışması, CDK4/6 inhibitörü tabanlı tedavilerin, visseral kriz dışında tüm senaryolarda HR+/HER2- hastalar için küresel bir standarda dönüşmesini sağlamaya hazırlanmaktadır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?