Otoimmün hastalıkları azaltmak için doğru beslenme hayati önem taşıyor!

Yazan Hatice Pala Kaya
6 Ekim 2022  |   Kategori: Beslenme ve Diyet, Güncel / Literatür Print

Beslenmenin otoimmün bir durumun geliştirilmesinde rol oynayan faktörler arasında yer aldığını belirten Uzman Diyetisyen İzan Işık, bugün bilinen seksenden fazla farklı otoimmün hastalık olduğunu ve bu hastalıkların ortaya çıkmasında pek çok neden olabileceğini kaydetti. Otoimmün hastalığa, vücudun bağışıklık sisteminin neden olduğunu vurgulayan Uzm. Dyt. Izan Işık, multipl skleroz, romatoid artrit gibi farklı otoimmün hastalıklar için farklı diyet bileşenlerini beslenmede öne çıkardıklarını veya eksilttiklerini ancak bunun hastanın yaşam kalitesini artırsa da hastalığı yok etmediğini, mevcut durumu önemli ölçüde kontrol altına aldığını vurguladı.

Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Özel Termessos Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı İzan Işık, otoimmün hastalıklarda beslenme ve dikkat edilmesi gerekenler, diyet bileşenlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.

Beslenme ve otoimmünite arasında bir ilişki var mıdır? Beslenme şekli otoimmün hastalıklara zemin hazırlayabilir mi?

Uzm. Dyt. İzan Işık: Bağışıklık sistemi, vücudun kendi hücrelerini “öz” ve virüs, bakteri gibi patojenleri de “öz-olmayan” olarak tanımak üzere tasarlanmıştır. Bu durum bir nedenle bozulduğunda da otoimmün hastalıklar söz konusu olur. Bugün bilinen seksenden fazla farklı otoimmün hastalık var ve hastalığın ortaya çıkmasındaki neden pek çok şeye bağlı olabilir. Otoimmün hastalıklar için olası tetikleyicileri şu şekilde sıralayabiliriz; genetik, çevresel antijenler, zayıf bağırsak sağlığı veya geçirgen bağırsak, bağışıklık sisteminin dengesini bozan, vücudun kendi hücrelerine saldırmasına neden olan bir enfeksiyon, otoreaktif bağışıklık hücrelerinin yok edilmesini önleyen timus bezindeki işlev bozukluğu ve tabi ki diyet, çevre veya duygusal yüklerden kaynaklanan aşırı stres faktörleri…

Emziren annelere beslenme önerileri ve süt arttıran yiyecekler

Besinlerin bağırsak sağlığı üzerinde etkileri ile ilişkili olarak şunu söylemek mümkün; yüksek oranda işlenmiş gıdalarda bulunan katkı maddeleri bağırsak geçirgenliğini artırabilir. Bu durum, antijenlerin ve patojenlerin bağırsaktan kan dolaşımına geçmesine izin verebilir, burada bağışıklık hücreleri daha sonra onları hedef alarak ve onlara saldırabilir. Ya da yüksek sodyumlu diyetler bu anlamda bir rol oynayabilir. Çünkü aşırı tuz, iltihaplanma ve otoimmünite ile ilgili bağışıklık hücrelerinin seviyelerini artırabilir, bu da yüksek oranda işlenmiş gıdalardan kaçınmak için başka bir durum oluşturabilir.

Bir otoimmün hastalığa hazır bir zemin olduğunda ise et, süt ürünleri ve işlenmiş bitkisel yağlar gibi diğer iltihap önleyici besinlerin tüketimi, bağışıklık sistemi üzerinde ek stres yaratarak mevcut otoimmün hastalığı daha da kötüleştirebiliyor.

Otoimmün hastalıklarda beslenme modeli nasıl olmalı? Bağışıklık sistemini destekleyen bir diyet, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir mi?

Uzm. Dyt. İzan Işık: Diyet ve beslenme şekli, otoimmün hastalık riski ve semptomları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceğinden dolayı daha sağlıklı beslenme kalıplarını benimsemenin yeterli olup olmayacağı hep merak konusu olmuştur ancak bu tek başına yeterli olmayacağı gibi, garantisi de ne yazık ki yoktur. Çünkü altta yatan genetik veya fizyolojik bir faktör baskın gelebilir ancak beslenme şeklini iyileştirmek neden denemeye değer olmasın?

Öncelikle bütün bitkisel besinler, antioksidan işlevi olan ve otoimmün semptomları azaltabilen anti-inflamatuar etkiler uygulayabilen yapılar içerir. Örneğin; yemekleri tatlandırmak için zerdeçal kullanımının ek anti-inflamatuar aktivite sunduğunu biliyoruz. Diğer yandan açlığı taklit eden diyetler, otoimmün tepkileri bastırmak ve iltihapla savaşmak için bir miktar umut vaat ediyor.

Migren hastaları nelere dikkat etmeli? Migren ve beslenme ilişkisi

Özellikle eliminasyon diyetinin otoimmün hastalıklarda mücadelede klinikte uygulanması özellikle alerji, sedef gibi otoimmün hastalıkları bulunan pek çok hastanın durumunu stabilize etmesine veya iyileştirmesine yardımcı olabiliyor. Yeterli D vitamini ve omega-3 alımının sağlanmasının da daha düşük otoimmün hastalık riski ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer önemli faktörün bağırsak sağlığı olduğunu hatırlarsak; lifli besinleri tercih etmenin, yeterince su içmenin, hareket etmenin ve probiyotiklerle bağırsak sağlığını desteklemenin önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor.  Ve bireysel değişkenler göz önünde tutularak bilinen alerjenleri ortadan kaldırmak veya alerjiyi tetikleyen besinleri tespit ederek diyette ayarlamalar yapılması gerekebilir.

Diyetin düzensiz bir bağışıklık sistemini “sıfırlayabildiğini” gösteren henüz bir kanıt bulunmamakla birlikte, daha fazla bitki bazlı beslenmenin daha düşük inflamasyon seviyeleri ve daha dengeli bir bağırsak bağışıklık tepkisi ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Yine de bu her birimiz bitki bazlı beslenmeliyiz anlamına gelmiyor. Bitki bazlı bir diyet, otoimmün semptomları azaltmak ve potansiyel olarak bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmek için bir protokolün parçasıdır yalnızca.

Otoimmün hastalıklarda beslenme tedavisine dair kanıtlanmış çalışmalar var mı? Beslenme düzenini değiştirerek iyileşmek mümkün mü?

Uzm. Dyt. İzan Işık: En yaygın otoimmün hastalıklardan biri olan Tip-1 diyabet için insülin kullanımı ve doğru diyet tedavisi ile ülkemizde ve dünyada yaşamını normal standartlarda sürdüren milyonlarca insan var. Ancak bu tedavi ömür boyu uygulanmak üzere başlanıyor hastalara.  Benzer şekilde multipl skleroz, romatoid artrit gibi farklı otoimmün hastalıklar için farklı diyet bileşenlerini beslenmede öne çıkarıyoruz veya eksiltiyoruz.

İltihaba neden olan besinler! İltihap kurutan şifalı bitkiler ve kürler

Ancak bu hastanın yaşam kalitesini artırsa da hastalığını yok etmiyor, mevcut durumu önemli ölçüde kontrol altına alıyor. O nedenle otoimmün hastalıklar için belirlenmiş ve kanıtlanmış bir beslenme modeli olmadığı gibi, hastalıkların tedavileri arasında da diyet farklılıkları mevcut.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla