Manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme tetkiklerinde kullanılan radyoopak kontrast maddelerin yalnızca hastanelerden temin edilmesi kararının, hasta hakları, tanı süreçleri ve sağlık hizmetlerine erişim açısından ciddi riskler taşıdığını, kırsal bölgelerde erişim sorunu olması halinde hayati tehlike olabileceğini belirten Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Ecz. Arman Üney, bu değişikliğin iptali için hukuki başvuru yaptıklarını bildirdi.
Ecz. Üney, 26 Nisan 2025’te yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliğiyle, 11 Haziran 2025’ten itibaren, eczanelerden serbestçe farklı türlerde alınabilen radyoopak kontrast maddelerin sadece hastanelerden temin edilmesi hükmünün getirildiğini hatırlattı. Üney, uygulamayı sakıncalı bulduklarını belirterek, “Bu karar hem sağlık sisteminin işleyişi hem de hasta hakları ve kamu yararı açısından çok ciddi tehditler içeriyor. Serbest eczaneler sağlık sisteminin bel kemiğidir. Türkiye genelinde 30 binden fazla eczanede biz bu hizmeti her yerde halka ulaştırıyoruz ve herkes bu ilacı temin ederek ilgili tetkiklerini yaptırabiliyor. Bugüne kadar bu ilaçların temin edilmesinde herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Uygulama, var olan bir sorunu çözmüyor aksine yeni sorunlara yol açabilir” dedi.
TEB Başkanı Arman Üney: Acil önlem alınmazsa her iki eczaneden birisi kapanabilir
‘14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’ kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan TEB Başkanı Ecz. Arman Üney, yeni düzenlemenin hekimlerin ilaç seçme özgürlüğünü sınırlayabileceğine dikkat çekerek, farklı ilaç ve maddelerin seçiminin hastaların alerji durumları, fiziksel özellikleri ve tetkik tipi gereklilikleri nedeniyle de önem taşıdığını kaydetti. Üney, “Eczanelerden temin edildiği zaman hekimler klinik ihtiyaçlarına uygun şekilde bu ilaçları seçebiliyorlar. Ancak hastanelerde bu çeşitliliğin sağlanması çoğu zaman mümkün olmuyor. Adeta ‘elde ne varsa o’ anlayışıyla hareket ediliyor. Bu durum hem hasta güvenliği hem de tanı kalitesi açısından büyük bir risk” şeklinde konuştu.
Ayrıca, serbest eczanelerden yapılan teminin, hastaların zaman ve mekândan bağımsız olarak tedaviye erişimini kolaylaştırdığını vurgulayan Ecz. Arman Üney şunları söyledi: “Genellikle doktor ilacı yazar, hasta eczaneden temin eder, çekim günü yanında götürerek filmini çektirir ancak hastanelerde bu ürünün o anda stokta bulunmaması gibi riskler söz konusu olabilir. 30 yıllık serbest eczacılık tecrübemle şunu açıkça söyleyebilirim ki eczanelerden sağlanan erişim, hızlı tanı ve tedavi süreçlerinin kesintisiz işlemesinde kilit rol oynuyor.”
TEB Başkanı Üney, söz konusu değişikliğin kırsal bölgelerde yaşayan hastaların tanı ve tedaviye zamanında erişimini de riske atacağının altını çizerek, “Bu uygulama hayata geçerse, özellikle kırsalda yaşayan hastaların hem ilaca hem de tetkike zamanında ulaşmaları ciddi ölçüde zorlaşacak. Trafik kazası, beyin kanaması gibi acil çekim gerektiren durumlarda yaşanacak gecikmeler hayati riskler yaratabilir” dedi.
TEB Başkanı Arman Üney: İlaç fiyatlandırılmasında yılda 3 veya 4 kez kur belirlenmeli
Türk Eczacıları Birliği ve eczacı odaları tarafından bu karara karşı hukuki sürecin başlatıldığını açıklayan Ecz. Arman Üney, “Bu düzenlemenin durdurulması için gerekli başvuruları yaptık. Konuyu yalnızca mesleki değil, toplumsal bir sorumluluk olarak ele alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Pandemi süreciyle birlikte internet ve sosyal medya üzerinden yapılan ürün satışlarının yaygınlaştığını hatırlatan Ecz. Arman Üney, bu mecralarda yer alan sahte ve denetimsiz ürünlerin halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Sahte ilaç kaynaklı suçlarda küresel ölçekte artış yaşandığını belirten Üney, “Uluslararası kuruluşlar tarafından bu alanda raporlanan suç sayısı, 2021 yılına göre %38 oranında artış göstermiştir” diye konuştu.
Türkiye’de İlaç Takip Sistemi gibi güçlü ve etkin teknolojik altyapılar bulunduğunu belirten Üney, “Bu sistem sayesinde eczanelerden temin edilen ilaçlar her zaman kayıtlı, orijinal ve güvenilirdir. İlaç temininde güvenli ve yasal tek adres eczanelerdir. Elbette bütün bunlarla birlikte toplum bilincinin artırılmasını da içeren çok yönlü bir yaklaşım gerekiyor”dedi.
TEB Başkanı Ecz. Arman Üney, özellikle cinsel sağlık ürünleri, kanser ilaçları, zayıflama ürünleri ve kadın hastalıklarında kullanılan bazı ilaçlarla ilgili sahtecilik vakalarının arttığına işaret ederek, bu ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ilaçların taklitleri olduğunu, halk sağlığı açısından da büyük tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Nurdan Köktürk: Türkiye’de hastane başvuru sayısı 11.4 ile Avrupa’yı ikiye katladı
Ecz. Üney, “İnternette satılan ilaçlar arasında saç dökülmesi tedavisinde kullanılan ürünlerden, cinsel sağlık ürünlerine kadar çok sayıda sahte ilaç tespit ettik. Kanser ilaçları gibi hayati öneme sahip ilaçlar da bu listenin içinde yer alıyor. Bu, kabul edilemez bir durum. Halkımızın hayatı bu kadar ucuz olamaz” dedi.
Üç ay önce başlattıkları kapsamlı saha çalışmaları hakkında da bilgi veren Arman Üney, sahte ilaç satan internet sitelerinin izini sürdüklerini belirterek, “İlk etapta 207 internet bağlantısını tespit ederek, 105 sayfalık bir dosya halinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na (TİTCK) ilettik. Ardından, geçtiğimiz hafta 475 sahte ilaç satış linkini daha belirledik ve bu kez 239 sayfalık bir raporla TİTCK’ya başvurduk. Süreci yargı ve idari kanallardan da takip ediyoruz” bilgisini verdi.
Türk Eczacıları Birliği olarak Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon içinde hareket ettiklerini dile getiren Üney, sistemin bazı bölümlerinde işlemlerin yavaş ilerlemesine rağmen mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, “Sahte ilaçla mücadelede geri adım atmayacağız. Türk Eczacıları Birliği olarak, vatandaşlarımızın sağlığını korumak için gereken her türlü adımı atacağız” açıklamasında bulundu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?