Türk Dermatoloji Derneği 22 ilde ücretsiz ben taraması yapacak

Her 9 dakikada bir kişi deri kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, büyüyen, simetrisi bozulmuş, renk bütünlüğü olmayan benlere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Güneşten korunmanın sadece yaz tatillerinde değil, diş fırçalamak gibi her gün yapılan bir alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çalıkoğlu, cil kanseri ile ilgili önemli uyarılarda bulundu.

Türk Dermatoloji Derneği’nin 2013 yılından itibaren bu projeye katıldığını vurgulayan Prof. Dr. Çalıkoğlu, Euromelanom projesi kapsamında tamamen gönüllük esası ile belirlenen gün veya günlerde ücretsiz deri kanseri taramasını içeren bir kampanya düzenlendiğini kaydetti. Kampanya finansmanının tamamını derneğin karşıladığını, herhangi bir firmadan sponsorluk alınmadığının altını çizen Prof. Dr. Çalıkoğlu, “Ben taramasındaki amacımız, ileride deri kanserine (melanom) dönüşecek benlerin erken teşhisini sağlamak. Erken teşhis olursa, kötüye dönebilecek benleri alarak deri kanserlerini önlemiş oluruz” dedi.

Melanom nedir? Cilt kanseri melanomun nedenleri, belirtileri ve tedavisi

Çirkin Ördek Yavrusunu Arıyoruz

Ben taramasına yönelik bilgi veren Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu. “Biz burada büyüyen, simetrisi bozulmuş, renk bütünlüğü olmayan benlere dikkat edeceğiz. Bazen çok sayıda beni olan insanlar bunu fark edemeyebiliyor. Diğer benlere göre simetrisi bozuk, renginde bozukluk olan, hızlı büyüyen değişik benleri dermatoskopi cihazı ile yakalamaya çalışıyoruz. Çünkü bu formdaki benler ileride kansere yani melanoma dönüşebilirler. Yani benler arasındaki çirkin ördek yavrusunu arıyoruz” dedi.

Ben’i fark et, yaşamı seç

Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, ücretsiz taramanın yapıldığı kampanyanın bir diğer amacının da halkın bilincini artırmak olduğunu belirterek, erken teşhisle tedavi edilebilen hastalıklar olması nedeniyle insanların bilinçlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Dünya genelinde 1300 dermatologun katıldığı bir çalışmanın sonuçlarına göre, melanom teşhis edilen hastaların yüzde 49’u 3-6 ay, yüzde 39’u 7-12 ay, yüzde 14’ü ise 1 yıl gecikme ile tedaviye başvurduğu bilgisine ulaşıldığını belirten Prof. Dr. Çalıkoğlu, halkın bilinçlenmesiyle bu sürelerin daha da aşağıya çekilmesinin mümkün olduğunu anlattı.

Prof. Dr. Çalıkoğlu şunları kaydetti: “Melanom bize ‘Ben’i fark et, yaşamı seç’ diyor. Çünkü erken teşhis edildiğinde kolaylıkla tedavi edilebilen bir deri kanseri türüdür melanom. Dünyada her yıl 132 bin melanom kanseri teşhis ediliyor. Teşhis edilen kanserlerin 3’te 1’i deri kanseri. Aslında deri kanserlerinin oranı oldukça yüksek.

Ancak şöyle bir avantajı var; deri kanserlerinin tanısını görerek ve basit dermatoskopi cihazlarıyla kimisi bilgisayarla kimisi manuel yani elle yapılan muayenelerle de kolaylıkla tespit edilebilen kanserler bunlar. Sadece 2016 yılında 61 bin 680 kişi melanomdan öldü.

Melanom görülme oranı %237 arttı! Korunma ve tedavi nasıl olmalı?

Yani her 9 dakikada bir kişi deri kanserinden hayatını kaybediyor. Halbuki bu kanserin tanınması oldukça kolay. Melanomdan korunmada en önemli mücadele noktası; güneşten korunma olmalı. Sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da güneşten korunmak alışkanlık haline getirilmeli. Güneşten korunma bilincini sadece yaz tatillerinde değil, günlük alışkanlıklarımızın içerisinde, ülkemizde yaz-kış hayata geçirmemiz gerekiyor.”

Prof. Dr. Nahide Onsun: İnkarın üstesinden gelinmeli

Euromelanom Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Nahide Onsun da insanların benlerdeki anormallikleri fark etmelerine rağmen “inkar duygusu içinde” kontrole gitmediklerini vurgulayarak, “Hastalarımız genellikle gördüğü halde, fark ettiği halde ‘bir şey çıkmasın’ korkusuyla doktora gitmiyor. Dolayısıyla deri kanserleri, genellikle geç aşamada fark ediliyor. Bu senenin konusu da bu nedenle ‘inkarın üstesinden gelmek’.

Yapılan çalışmalarda insanların büyük bir kısmının deri kanserlerini gördüğü halde müracaat etmemesi, bir şey çıkar korkusu ile veya bana bir şey olmaz inanışı ile hem korunmaması hem de geç müracaat ettiği sonucu çıkıyor. Sadece melanom değil, diğer deri kanserleri de önemli. En çok görülen bazal hücreli karsinom. Küçücük yara şeklinde, sivilce şeklinde başlar, yıllarca ihmal edilir. Halbuki erken aşamada hekime başvurulduğu zaman metastaz yapmayan, son derece basit bir tümördür. Onları bile maalesef halkımız inkar ve ihmal ediyor” bilgisini verdi.

Melanomun tarihçesi çocuklukta başlar

Prof. Dr. Onsun, çocuklukta geçirilen güneş yanıklarına dikkat edilmesi gerektiğini de belirterek, çocuklukta geçirilen güneş yanıklarının ileriki yaşlarda melanom riskini artırdığına dikkat çekti. Prof. Dr. Onsun, güneş koruyucu kullanmak ve güneşten korunmanın çocukluktan itibaren başlaması gerektiğini vurguladı.

Çocukların korunmasında güneş kremlerinin etkisine fazla güvenilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Onsun, güneş koruyuculara güvenilerek uzun süre güneşte kalınmamasını ayrıca şapka, gerçek UV filtreli güneş gözlüğü, UV geçirmeyen elbiselerle korumanın yapılması gerektiğini hatırlattı. Prof. Dr. Onsun, çocuklara beyaz yerine renkli elbiseler giydirilmesini tavsiye etti.

40 yaşından sonra ortaya çıkan her yeni lezyon şüphelidir

Prof. Dr. Nahide Onsun, 40 yaşından sonra vücutta oluşan her türlü lezyon ve benin dikkate değer olduğunu da belirterek, “40 yaşından sonra vücutta yeni çıkan her şey, her yeni lezyon şüpheli lezyondur. Bunun üstesinden gelmek için yılda bir kere tam deri muayenesinden geçmek gerekir. Sadece benler değil, tüm deri muayene edilmelidir. Ailesinde deri kanseri olanların ise, doktorunun tavsiye edeceği aralıklarla daha sık kontrollere gitmesi gerekir. Aileden gelen risk çok önemli” dedi.

Cilde yapılacak en küçük müdahale bile dermatolog kontrolünde olmalıdır!

Uzm. Dr. Karaoğlu: Vücutta 50’den fazla ‘ben’ varsa dikkat!

Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Sema Karaoğlu ise ben sayısına yönelik araştırmalar bulunduğuna işaret ederek, vücutta 50’den fazla ben varsa bireylerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Karaoğlu, “Vücudunda 50’nin üstünde ‘ben’i olan insanların deri kanseri açısından riski biraz daha fazla. O nedenle bu kişilerin biraz daha fazla korunması, daha çok dikkat etmesi lazım.

Yani bu şu demek değil; vücudumda 8 tane ben var, benim riskim yok anlamına gelmiyor ama 50’den fazla ‘ben’i olanların riski, 50’den az olanlardan daha da fazla. Dolayısıyla “ben nasıl olsa koruyucu sürdüm, güneşte rahat rahat gezerim” gibi bir umursamazlığı gösteremeyiz. Fiziksel korunmayı unutmamak lazım” diye konuştu.

Güneşten yararlanmada son derece dikkatli olunması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Karaoğlu, “Güneş ışınları hayatımız için son derece önemli ama uzun süreli ve kontrolsüz bir şekilde güneşe maruz kaldığımız zaman ise, istenmeyen bazı etkiler, kanserojen değişimler olabiliyor. Bazı deri hastalıklarında biz güneşten faydalanıyoruz.

Mesela; akne, sivilce dediğimiz hastalıklarda, egzama ve sedef hastalığında, raşitizmde güneş bize olumlu etkiler verirken, bazı deri hastalıklarında ise, istemediğimiz kanserojen değişimler söz konusu olabiliyor. Son yıllarda cilt kanseri ile ben kanserlerinin görülme sıklığı arttığı için güneşten korunmanın önemi de buraya ortaya çıkıyor” dedi.

Çocuk ve gebelere mineral filtreli koruyucuları öneriyoruz

Ultraviyole ışınlarının A, B ve C olarak sınıflandığını hatırlatan Uzm. Dr. Karaoğlu, ozon tabakasındaki değişimler ve diğer etkenlerle yeryüzüne ulaşan UV spektrumunda değişiklikler olduğunu hatırlattı. Uzm. Dr. Karaoğlu, “Çocukluk ve ergenlik döneminde aldığımız uzun süreli maruziyet, güneş, DNA mutasyonuna neden olduğu için bu yaşta görülen güneş yanıkları ileride oluşabilecek deri kanserleri açısından çok risklidir. O yüzden çocuklarımızı çok iyi korumamız gerekiyor.

Liken Planus nedir, neden olur? Belirtileri ve tedavisi

Çocuk ve gebelere özellikle deriden hiç emilmediği için mineral filtreli koruyucuları da öneriyoruz. Özetle deri kanserlerinin oluşumunu önlemek ve sıklığını azaltmak için güneşten korunma, bu mücadelenin ana temeli. Bu nedenle de fiziksel korunma çok önemli. Güneşin dik geldiği saatlerde; saat 11.00-16.00 arasında güneşe maruziyetten kaçınmak ve koruyucu kullanma alışkanlığını kazanmak son derece önemli” bilgisini verdi.

Güneş koruyucuları 4 saatte bir yenilemek gerekiyor

Uzm. Dr. Sema Karaoğlu, güneş koruyucusu kullanımının yaz veya kış ayrımı yapılmaksızın kullanılması gerektiğini, 2-4 saat arayla kullanımın yenilenmesi gerektiğini kaydetti. Uzm. Dr. Karaoğlu, “Eğer riskli bir lezyonumuz varsa, güneşin de tehlikeli olduğu saatlerde 2 saatte bir yenilenebilir ama güneş koruyucular genellikle vücudu 4 saat korur, o nedenle 4 saatte bir yenilemek lazım. Özellikle çocuklar ve gebeler için mineral filtreli koruyucuları kullanabiliriz” diye konuştu.

“Çocuk ve gebelere mineral filtreli koruyucuları öneriyoruz”

Ücretsiz ben taraması yapılacak iller ve tarihleri şöyle:

YORUMUNUZ VAR MI?

Label

İsim*

Email*

Δ

Label

İsim*

Email*

Δ

0 Yorum

Inline Feedbacks

Tüm yorumları gör