Prof. Dr. Araz: 10 kilo vermek tüm nedenlere bağlı ölüm riskini %20 azaltıyor

Yazan Hatice Pala Kaya
5 Mart 2020   |    19 Mayıs 2022    |   Kategori: Diyabet, Zayıflama ve Obezite Print

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artmaya devam ettiğini söyleyen Klinik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Araz, kilo vermenin tüm sağlık risklerinde önemli oranda azalma sağlandığını vurguladı. “4 Mart Dünya Obezite Günü” nedeniyle açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Araz, “10 kilogram kayıp ile tüm nedenlere bağlı ölüm riskinde %20, diyabetik hastalarda kan şekerinde %50, kan basıncında 20 mmHg, kolesterol düzeyinde %10, trigliserid düzeyinde %30 düşüş sağlanabilmektedir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün obeziteyi “sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi” olarak tanımladığını hatırlatan Prof. Dr. Araz şunları söyledi: “Obezitede vücut yağ oranı erkeklerde %25’i, kadınlarda ise %30-35’i aşar. Obezite, enerji alınması ve harcanması arasındaki dengenin bozulması ile genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar.

Prof. Dr. Kamil Gülpınar: Obezite ergenlerde beyin hasarına yol açıyor

Obezite sınıflaması kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesine bölünerek elde edilen beden kitle indeksi (BKİ) ile yapılır ve beden kitle indeksinin 18.5-24.9 arasında olması normal olarak kabul edilir. Beden kitle indeksinin 25-30 arasında olması fazla kilolu, 30-40 arasında olması obez (şişman), 40’ın üzerinde olması ise morbid obez (hastalık derecesinde şişman) olarak sınıflandırılır.

Bel çevresinin kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçmesi ise abdominal (karın) obezite olarak adlandırılır ve kalp damar hastalığı riskinin arttığını gösterir.”

Obezitenin neden olduğu hastalıklar?

Obezitenin başta diyabet olmak üzere birçok hastalığa neden olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Araz, “Obezite; hipertansiyon, hiperlipidemi (kolesterol ve trigliserid yüksekliği), kalp damar hastalıkları, uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, reflü, safra taşı, çeşitli kanserler, kısırlık, eklem kireçlenmesi ve depresyon gibi pek çok sağlık sorununa yol açabilir” diye konuştu.

Toplum sağlığını tehdit eden obezite sağlık harcamalarını da %22 artırıyor

Obeziteden korunmak için yaşam tarzına dikkat

Prof. Dr. Araz, obezitenin önlenmesinde ve tedavisinde sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin arttırılması şeklindeki yaşam tarzı değişikliklerinin birincil yöntem olduğuna işaret ederek, “Ancak yaşam tarzı değişikliğine rağmen kilo veremeyen uygun hastalarda ilaç tedavisi ve cerrahi yöntemler alternatif tedavi yöntemleridir” bilgisini verdi.

Ruhsatsız ilaçlar sağlığınızı bozabilir

Obezite tedavisinde ilaç tedavisinin yaşam tarzı değişikliğine rağmen beden kitle indeksi 30’un üzerinde veya diyabet, hipertansiyon, kalp damar hastalığı gibi eşlik eden hastalığı olup 27’nin üzerinde olan hastalara önerilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Araz, şunları kaydetti: “Yine beden kitle indeksi 40’ın üzerinde veya eşlik eden hastalığı olup 35’in üzerinde olanlarda cerrahi, uygun hastalarda alternatif bir tedavi olabilir.

Ülkemizde ilaç tedavisi için Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı olarak biri gıdalarla alına yağın atılmasını sağlayan ve ağızdan kullanılan, birisi beyin üzerine olan etkisiyle tokluk sağlayan cilt altı enjeksiyon şeklinde kullanılan 2 ilaç mevcuttur. Sağlık Bakanlığı ruhsatlı ilaçlar dışındaki kayıtsız satılan ürünlerin sağlık riski yaratabileceği unutulmamalıdır. Klinik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği olarak kilo problemi olan kişilerin hormonal bozukluk ve obezitenin getireceği sağlık risklerinin değerlendirilmesi için doktor kontrolünden geçmelerini ve takip ve tedavilerini doktor kontrolünde yapmalarını önermekteyiz.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla