Hiperglisemi, kan şekeri yüksekliğinin tıp dilindeki karşılığıdır. Diyabet hastalığı, glukagonoma, Cushing sendromu gibi bazı endokrin bozukluklar ve kortizon gibi bazı ilaçların kullanımına bağlı oluşabilir. Çok sık idrara çıkma, gece idrara çıkma, aşırı su içme isteği, halsizlik, çabuk yorulma gibi belirtileri vardır. Çok sık enfeksiyon oluşması ve yara iyileşmesinin gecikmesi gibi belirtiler de görülebilir. Hipergliseminin başlangıç aşamalarında kilo verme, düzenli egzersiz ve diyet gibi bazı yaşam tarzı değişiklikleri tedavi için önemlidir. Eğer bu yöntemlerle kan şekeri düşürülemezse veya ani bir yükselme tespit edilirse ilaç tedavisine başlanır.
İçindekiler
Hiperglisemi nedir?
Hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) kandaki glikoz değerinin yüksekliği anlamına gelir ve diyabetin (tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet) ve prediyabetin ayırt edici bir işaretidir. Kan şekeri kanda belli bir düzeyde olmalıdır. Açlık durumunda düşmemeli, yemek sonrasında ise fazla artmamalıdır. Bu dengenin sağlanabilmesi için vücutta başta insülin ve glukagon olmak üzere birçok hormon görev alır. Kanda bulunması gereken şeker açken 100 mg/dl, tok iken 140 mg/dl değerinin üzerindeyse hiperglisemi söz konusudur.
Kan şekeri yüksekliği olan her kişi diyabet hastası değildir. Ancak diyabet tanısı koyulabilmesi için mutlaka hiperglisemi olmalıdır. Açlık kan şekerinin 100 mg/dl üzerinde olması hiperglisemi; 126 mg/dl üzerinde olması ise diyabet hastalığı olarak adlandırılır.
Kan şekeri kontrolü, diyabet tedavi planının merkezini oluşturur ve yüksek kan şekeri hem tip 1 hem de tip 2 diyabet hastaları için çok tehlikelidir. Eğer tedavi edilmezse, diyabetik koma gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Şiddetli olmasa bile uzun süren hiperglisemi ise diyabet hastalarında gözler, böbrekler, sinir sistemi ve kalbi etkileyen komplikasyonlara yol açabilir.
Hiperglisemi koması
Kan şeker seviyesinin çok yüksek düzeyde olması sebebiyle şuur bulanıklığı, bilinç kaybı oluşmasına hiperglisemi koması denilir. Diyabet hastalarında daha sık görülür. Diyabetik ketoasidoz ve hiperosmolar hiperglisemik durum olmak üzere iki önemli hiperglisemi koması mevcuttur. Diyabetik ketoasidozda kan şekeri 250 mg/dl’nin üstüne çıkarken hiperozmolar hiperglisemik durumda 600 mg/dl’nin üstüne çıkmaktadır.
Şeker hastalarında gelişen enfeksiyonlar, ilaç tedavisinin aksatılması, felç ve kalp krizi gibi durumlarda görülebilir. İdrara çıkan şeker çok sıvı çektiği için aşırı miktarda sıvı kaybı ve elektrolit kaybı olur. Diyabet hastalığında önemli ölüm sebeplerinden olduğu için acil müdahale edilmesi gereken durumlardır. Kan şekeri aşırı yükselen bir kişi beklemeden mutlaka acil servise başvurmalıdır.
Hiperglisemi ne tür sağlık sorunlarına neden olur?
Hiperglisemi koması
Kalp krizi
İnme
Böbrek yetmezliği
Sinir hücreleri hasarı
Görme problemleri
İyileşmeyen yaralar
Enfeksiyon
Cinsel fonksiyon bozuklukları
Riskli gebelik
Hiperglisemi belirtileri
Sık idrara çıkma
Gece idrara çıkma
Aşırı susama, çok sık su içme
Ağız kuruluğu
Halsizlik, yorgunluk
Açılan yaraların geç iyileşmesi
Açıklanamayan kilo kaybı
Kuru cilt
Bulanık görme
Sık sık enfeksiyon görülmesi
Hiperglisemi uzun süredir mevcutsa ve yavaş yavaş artıyor ise her zaman belirti vermeyebilir. Fakat kısa sürede aşırı bir şekilde yükseldiyse şuur bozukluğu veya bilinç kaybı ilk belirtiler olabilir.
Açlıkta parmak ucundan veya damardan alınan kandaki şeker miktarının ölçülmesi ile tanı koyulmaktadır. Eğer tokluk kanı ise hiperglisemi için kan şekerinin referans aralıkları değişmektedir.
Eğer kan şekeri 183 mg/dl’nin üstünde ise şeker idrara geçmektedir. İdrarda şeker olması kan şekeri yüksekliği olabileceğini düşündürür.
HemoglobinA1C ölçümü ise 3 aylık kan şekeri hakkında bilgi verir. Eğer 6.5 in üstünde ise son 3 ayda kan şekerinin yüksek olduğunu gösterir.
Hiperglisemi durumunda acil müdahale
Hiperglisemik acil durumlar genellikle şeker hastalarında oluşur. Bu nedenle şeker hastalığı olanlar çok sık şeker takibi yapmalıdır. Hangi durumların acil olduğu bilinmelidir.
Neler yapılmalı?
Hastanın kendisi veya yakınları hiç vakit kaybetmeden 112’yi arayarak yardım istemelidir.
Hastanın bilinci yerinde ise sıvı kaybı olacağından bol sıvı içmelidir.
Nelerden sakınmalı?
Hastanın bilinci yoksa veya şuuru bulanıksa hiçbir şey yedirip içirilmemelidir.
Sıvı kaybı için tüketilen sıvılar şekerli olmamalıdır.
Ağızdan kullanılan şeker ilaçları kullanılmamalıdır.
Hiperglisemi erken dönemde şeker hastalığı gelişmeden fark edilirse bu duruma sebep olabilecek altta yatan hastalık varsa öncelikle tedavi edilmelidir.
Kilo verilmelidir.
Düzenli yürüyüş, spor ve egzersiz yapılmalıdır.
Diyetisyen tarafından diyet içeriği düzenlenmelidir.
Tedavi düzeni ve insülin gibi ilaçların kullanımı gibi konularda hasta eğitilmelidir.
Hiperglisemi ilaç tedavisi ve ilaçları
Eğer şeker hastalığı geliştiyse yukarıdaki tedavilere ek olarak ilaç tedavisi de başlanır. Bu ilaçlar tek başına veya birlikte kullanılabilir.
İnsülin salgılatıcı antidiyabetikler: Sülfonilüreler ve glinidler bu gruptadır. Pankreastan insülin salınımı artırarak etki ederler. Bu ilaçların kullanılması hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) yapabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır. Kilo alımına neden olabilir.
İnsülin duyarlaştırıcı ilaçlar:Metformin ve tiazolidindionlar gibi ilaçlar bu gruptadır. İnsülin direncini azaltarak etki ederler. Bulantı, kusma gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilirler. Kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde dikkatli kullanılmalıdır.
Alfa glukozidaz inhibitörleri: İnce bağırsakta karbonhidrat emilimini azaltarak hiperglisemiye etki ederler. Akarboz bu gruptadır. Karın ağrısı, şişkinlik ve ishal gibi yan etkileri vardır.
İnkretin-mimetik ilaçlar: Pankreastan insülin salgılanmasını artırarak ve mide boşalmasını yavaşlatarak etki gösterir. Dipeptidilpeptidaz-4 inhibitörleri bu gruptadır.
Hiperglisemi koması gibi acil müdahale gerekiyorsa
Karaciğer ve böbrek yetmezliği varsa insülin tedavisi kullanılır.
İnsülin deri altına enjeksiyonla, damar yolu aracılığıyla veya pompa aracılığıyla uygulanır. Uzun etkili ve kısa etkili çeşitleri vardır. En önemli yan etkisi kan şekeri düşüklüğüdür. İnsülin kullanmadan önce mutlaka nasıl kullanılacağı ve kullanıma bağlı sorunlar açısından eğitim alınmalıdır.
Hiperglisemi tedavisinde kullanılan diğer yöntemleri
Pankreas veya adacık nakli: Yeterli alt yapısı olan, donanımlı merkezlerde yapılan pankreas nakli ve insülin salgılayan hücrelerin bulunduğu adacık hücreleri nakli konusunda çalışmalar hızla devam etmektedir.
Tarçın, yeşil çay gibi bazı bitki ve baharatların kan şekerini düşürücü etkileri olduğu halk arasında yaygın bir düşüncedir. Ancak bu bilgiyi savunacak yeterli araştırma yoktur. Araştırmalar halen devam etmektedir. Eğer hiperglisemi problemi yaşıyorsanız bitkisel bir yöntem kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Hiperglisemi ve hipoglisemi
Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), kan şekerinin diyabetli hastalarda 70 mg/dl, diyabeti olmayanlarda ise 50 mg/dl altında olması durumudur. Hipoglisemi dakikalar içinde kısa sürede oluşur. Hiperglisemi yavaş gelişir, ortaya çıkması saatler veya günler alabilir. Hipoglisemi durumu daha acil olduğu için şekerin ölçülemediği veya bilinç bozukluğu durumlarında şeker düşüklüğü gibi düşünülerek hasta acil tedavi edilmelidir. Özellikle insülin kullanan diyabetli hastalarda hipoglisemi her zaman akılda tutulmalıdır.
Bebek ve yenidoğanlarda hiperglisemi
Yenidoğanlarda rezervlerin yeterli olmaması sebebiyle genellikle şeker düşüklüğü gelişmesine rağmen hiperglisemi de sık görülür. Yenidoğan döneminde özellikle erken doğan bebeklerde, dışarıdan verilen şekerler, insülin direnci ve şeker intoleransı gibi nedenlerle hiperglisemi oluşabilir.
Annenin kullandığı bazı ilaçlar ve bazı kalıtsal hastalıklar da sebep olabilir. Yenidoğan bebekte kan şekerinin 70-150 mg/dl arasında olması hedeflenmektedir. Kan şekerinin 150 mg/dl’den fazla olması hiperglisemi olarak adlandırılır.
Hiperglisemiye bağlı sorunların önlenmesi için beslenme içeriğinin belirlenmesi önemlidir. Haftalık ve günlük beslenme programları yapılmalı, tüketilmesi yararlı ve zararlı olan besinler iyi bilinmeli buna göre alışveriş yapılmalıdır.
Diyabet beslenme piramidi diyet içeriğinin belirlenmesi için kullanılabilir. Beslenme piramidinde en alt sıradan en üst sıraya doğru “tahıllar, kuru baklagiller ve nişastalı yiyecekler” grubu, “sebze ve meyve” grubu, “süt, yoğurt” grubu, “et” grubu ve “yağlar, şeker ve şekerli yiyecekler ile alkollü içecekler’ grubu vardır. Piramidin en alt gruptaki yiyecekler daha fazla tüketilmelidir.
Ana ve ara öğün düzenine mutlaka uyulmalıdır. Ara öğünlerin ve ana öğünlerin arasındaki süre kısa tutulmalıdır. Öğün atlanmamalıdır. Ara öğünler için yanınızda-çantanızda, arabanızda, işyerinde çekmecesinizde daima yiyebileceğiniz uygun yiyecekler bulundurun.
Kompleks karbonhidratlar: Tahıllar, ekmek, kuru baklagiller, meyve, sebze, süt ve yoğurt.
Kırmızı et: haftada en az 2-3 öğün
Beyaz et (tavuk, balık, hindi): Haftada en az 2-3 öğün
Kuru baklagil: Haftada 2-3 öğün
Posadan zengin besinler: Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek, çavdar veya yulaf ekmeği, çorba olarak mercimek çorbası, pilav olarak bulgur pilavı
Bol su
Hiperglisemi sorunu olanlar ne yememeli?
Basit karbonhidratlar: Şeker, şekerli tatlılar, bal, pekmez, marmelat, reçel
Glisemik indeksi yüksek besinler: Muz, üzüm, kavun, karpuz, incir, havuç ve haşlanmış patates. Meyveleri seyrek olarak tüketmeli, havuç ve patatesi de yemek içinde karışmış olarak yemelisiniz.
Hazır meyve suyu
Yağ ve şeker içeriği yüksek olan besinler: Pasta, kek, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, helva ve diğer şekerli tatlılar
Yağda kızartılmış, kavrulmuş yiyecekler: Et, sebze, hamur, patates kızartmaları
Yağlı et ve balıklar: Tavuğun derisi, yağlı organ etleri, sakatatlar.
Hiperglisemi sorunu olanlar için öneri ve uyarılar
Hiperglisemi eğer düzgün tedavi edilmezse şeker hastalığına sebep olabilir. Mutlaka doktor önerilerine uyun.
Şeker hastalığı geliştiyse başta insülin olmak üzere ilaç tedavilerinin eğitimini alın.
Hiperglisemi genellikle uzun süreli bir hastalık olduğu için doktor randevularını aksatmayın.
Hastalığın uzun dönemde oluşturacağı sorunları öğrenip buna göre önlem alın.
Böbrek kontrolü için nefroloji hekimine göz kontrolü için göz hekimine önerilen aralıklarla kontrole gidin.
Doktor kontrolünde düzenli egzersiz uygulayın.
Sık enfeksiyon gelişebileceğinden perine bölgesinin (vajina ile makat arasında kalan bölge) temizliğine özen gösterin. Bu bölgeyi kuru tutmak, iç çamaşırlarını sık sık değiştirmek ve ütüleyerek kullanmak gerekir.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 2015’te tamamlayan Dr. Muhammet Kaplan ilk olarak Yozgat Çekerek Toplum Sağlığı Merkezi’nde görev yaptı. Ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi oldu; halen bu görevi sürdürmektedir. Ayrıca mezoterapi, hirudoterapi, kupa terapi ve işyeri hekimliği sertifikaları bulunmaktadır.
Size daha iyi hizmet verebilmemiz için sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Giriş yaptığınız andan itibaren çerez kullanımını kabul etmiş sayılacaksınız.TamamDetaylı bilgi için tıklayın
YORUMUNUZ VAR MI?