Yeni teknolojik ilerlemeler sayesinde bu yöntemin kullanım alanının genişlediğini söyleyen Uzm. Dr. Orhan Murat Özdemir, kendisinin de bu yöntemi akne, kırışıklık ve leke tedavisinde kullandığını, 3-4 seansta kalıcı çözümler elde edilebildiğini vurguladı.

Kanser tedavisinde oldukça popüler olan Küba aşısı ile tedavi konusu güncelliğini koruyor. Hastalar bu aşının kendileri için uygunluğu konusunda doktorlarına çok sık sorular soruyorlar. Prof. Dr. Mustafa Benekli, bu konuda yaşanan bilgi kirliliğine doğru cevaplar verdi.

Şehir hastaneleri yatırımları ile hemşire ve ebelerin çalışma ortamları ve iş kalitelerinin yükseldiğini söyleyen Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Güven, uzmanlaşma ve çalışma haklarına yönelik girişimlerin de devam ettiğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı olmayı bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik hali olarak tanımlıyor. Bu nedenle son dönemde hastalıkların tedavisi kadar, bireylerin yaşam biçimlerinin sağlıklı olması için geniş kapsamlı bir yaklaşım benimsendi.

TÜRKÖK sistemi üzerinden daha fazla kemik iliği bağışına ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Muhit Özcan, kişiye özel kemik iliği bağış kampanyalarına karşı olduklarını bunun yerine TÜRKÖK sistemi üzerinden daha çok kemik iliği bağışına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Kanserli hastaların beslenmesinde ‘şekerden tamamen uzak durulmalı’ algısının yanlış olduğunu söyleyen Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, kanser hastalarının şeker alımını tamamen durdurmasının yanlış olduğunu belirtti

Yeni araştırmalar aralıklı beslenme ve orucun kanserden koruyucu etkileri olduğunu gösteriyor. Bu beslenme modelinin pek çok faydası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Benekli, aralıklı beslenmenin kanser dahil pek çok kronik hastalıktan koruduğunu belirtti.

Astımın kontrol altına alınabilir bir hastalık olduğunu ancak görülme sıklığındaki artışın devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Bülent Şekerel, Türkiye’de her 7 çocuktan birisinin astım hastası olduğunu ve bu nedenle farkındalığın çok önemli olduğunu vurguladı

Diyabetin çağın en önemli hastalıklarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alper Sönmez, Türkiye’de her 8 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu ve ülkenin sağlık bütçesinin 4’te 1’inin diyabet ve ilişkili komplikasyonların tedavisine harcandığını söyledi.

Sesin her insan için önemli olduğunu ve çeşitli sağlık kurallarına uyarak korunabileceğini söyleyen Prof. Dr. Haldun Oğuz, ses sağlığını korumak için bol su tüketilip egzersiz yapılması gerektiğini ve özellikle sigaradan uzak durulması gerektiği vurguladı.

Çocukluk çağı aşılarının yaptırılmaması kansere zemin hazırlıyor!Viral enfeksiyonların kanser için çok önemli bir risk faktörü olduğunu söyleyen Doç. Dr. Neriman Sarı, aşı reddinin sadece enfeksiyonlar için değil kanser için de ciddi bir risk faktörü olduğunu belirtti.

Proton tedavisinin çocukluk çağı kanserlerinde çok daha etkili sonuçlar verdiğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz Anacak, yan etkileri daha az olduğu için kansere karşı proton tedavisinin giderek daha fazla tercih edilmeye başlandığını belirtti.

Göz kapağı düşüklüğü, yaşlanmaya bağlı olarak dokuların gevşemesiyle, çocuklarda ise doğuştan meydana gelebiliyor. İlerleyen yaşla birlikte artan göz kapağı düşüklüğü, estetik görünüm sorunları yanı sıra kişinin görme alanını da kısıtlayabiliyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerli aşı ve medikal cihaz üretiminden sağlık turizmine kadar gündemde olan pek çok konuda Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’ya önemli açıklamalarda bulundu.

Parkinson hastalığının tipik olarak orta ve ileri yaşlarda ortaya çıktığını belirten Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur, hastaların düzenli olarak egzersiz ve hareketli yaşamaları durumunda Parkinson hastalığının yavaşladığını vurguladı.

Türkiye’de besin alerjisi görülme sıklığının 20 yıl öncesine göre arttığını söyleyen AİD Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, bebeklerin 4 ile 8. aylar arasında alerjik besinler ile tanışmasının alerji riskini azaltabileceğini dile getirdi.

Okul çağı çocuklarına yönelik hazırladıkları yeni sağlık proje ile ilgili gelişmeleri ilk kez Medikal Akademi’ye açıklayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, çocuklara özel ‘sağlık karnesi’ tutulacağını, aşı ve diğer sağlık verilerinin yakından takip edileceğini belirtti. 

Primer immün yetmezliğinin mutlaka yenidoğan tarama programına alınması gerektiğini vurgulayan Klinik İmmünoloji Derneği, az bilinen ve teşhisi zor; buna karşılık erken tanı halinde etkin olarak tedavi edilebilen Primer İmmün Yetmezlik hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de 5 binin üzerinde ambulans ve 2 bin 700 dolayında 112 istasyonu bulunduğunu söyleyen Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Semih Korkut, Dünyanın örnek alabileceği nitelikte bir acil servis hizmeti sunduklarını belirtti.

ABD’nin en deneyimli ebelerinden biri olan Carol Gautschi, ebeliğin doğumla ilgili bütün süreçlere katkı verdiğini belirterek, ebelerin becerilerini kullanmasına izin verilmesi gerektiğini, bu sayede doğum korkusunu ve sezaryenin azalacağını vurguladı.